Kavramlar önemlidir. Kavramların anlamlarının çarpıtılması aslında düşüncelerin çarpıtılması demektir. Çarpıtılan düşünceler ise çarpık eylemlere neden olur. Çarpık eylemlerin neye yol açacağı ise dünyadaki son hadiselerde bariz bir şekilde ortada.
“Hoşgörü” diye palazlanan, reklamı yapılan ve allanarak, süslenerek piyasaya sürülen bir kavram var bildiğiniz gibi. Bu kavrama şöyle zahiri bir şekilde baktığımızda aslında iki kelimeden müteşekkil olduğunu görürüz: hoş ve görü.
Hoş kelimesi farsça asıllı bir kelime. Beğenilen zevk veren manasına geliyor.
Görü ise bakış tarzı yaklaşım biçimi anlamında bir Türkçe kelime. Bu iki kelimenin birleşmesiyle oluşan hoşgörü kelimesi ile anlatılmak istenen mana kısaca şudur: gördüğünü beğen.
Bu manada olumlu ,pozitif,artı bir anlam görmemiz istenmektedir.hoşgörü kelimesinin olumlu ve iyi bir anlam taşıdığı benimsetilmeye çalışılmaktadır.
Dikkat edilirse hemen fark edileceği gibi bu manada bir çarpıtma söz konusudur.
“Hoş olan”ı “hoş olan” olarak görmeye ne denir?...
Peki, “hoş olmayan”ı “hoş olmayan” olarak görmek nedir?
Evet, bu iki sorunun cevabı da aynıdır; hak görü.
Ya “hoş olan”ı “hoş olmayan” olarak görmeye ne denir? Cevap: hor görü.
Hoşgörü kelimesindeki çarpık mana daha açık ortaya çıkmaya başladı değil mi? Şöyleki “hoş olmayan”ı “hoş olan” olarak görmeye “hoşgörü” deniyor.
Açıkça bir çarpıtma söz konusu. Açıkça bir sahtekârlık bir aldatma var burada.
Kötüyü kötü görmek, iyiyi iyi görmek; olanı olduğu gibi görmek demektir. İyiyi kötü görmek ise kötüyü iyi görmek kadar yanlış, tehlikeli ve suçtur. Kanuni olarak suç kabul edilmese bile ahlaki olarak kesinlikle böyledir.
Biz ne horgörüyü ne de hoşgörüyü savunuyoruz. Biz hakgörüyü savunuyoruz.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.