Ey dinibütün Müslüman
Sana diyorum.
Üstad necip fazılın dediği gibi sağa sola bakma sana diyorum.
Evet, evet sana.
Canım ciğerim, dostum arkadaşım ruhumun isi gönlümün süsü.
Sana diyorum.
Nereye kadar bu dünya telaşı.
Bu dünya nimeti karşısındaki bu hırs ve çaba nereye kadar.
Çoluk çocuk iş güç avrat uşak.
Eee sıra ne zaman gelecek rabbe.
Rabbin dini ayaklar altında.
Müslüman kardeşlerin dünyanın her yerinde horlanıyor hırlanıyor ezilip ufalanıyor. Namusları kirletiliyor, izzetleri zelil ediliyor. Gayrimüslim mustazaflar islamdan habersiz yaşıyorlar. Onlara da rabbin dinini götüren, tanıtan, örneklik eşliğinde sunan Müslüman lazım.
Canım kardeşim, kim sağlayacak dünyada ki adaleti? Kim dünyayı değiştirecek, tersine döndürecek? Zulüm ile dolu dünyayı adaletle, haksızlıktan bir hal olmuş olan bu küreyi kim hakla dolduracak?
Sakın başkası deme, sen tabii ki. Tabiî ki sen. Elbette sen.
Çünkü sen Müslümansın!
Çünkü sen Allahın “yeryüzündeki halifesi” olan “insan”sın.
Nasıl yapacaksın mı?
Nasıl mı yapacaksın?
Bu da sorumu?
Güzel kardeşim peygamberimiz bunu nasıl yaptı?
Silahla mı parayla mı? Mucize ile mi?
Yoksa inançla mı?
Elbette inançla. İman en büyük güçtür kardeşim. İmanın yapamadığını ne para yapabilir nede silah.
Allahın yardımını harekete geçirmenin de bir yasası vardır. Mucize durup dururken olmaz. Oturanlarla beraber oturanlardan mucize sadır olduğu görülmüş müdür?
Canım ciğerim kalk
. Kalk hele doğrul oturduğun yerden.
Aç hele bir kerim kitabı. Ve koğulmuş şeytanın şerrinden sığın hele bir Allaha. Sonra yaratan rabbinin adıyla oku. Ki o insanı belli aşamalardan geçirip te var etti. Üstelik ona kalem ile yazma öğretti.
Demek ki okumakla başlayacaksın kardeşim. Kalem ile, kitap ile, yazma ile olacak bu iş. Başka yolu mu var?
Şanlı resul böyle yaptı.
Olacaksa yine böyle olacak.
Olmadı mı?
Sayfayı kapat mı diyorsun. Öylemi diyorsun?
Öyleyse başa dön.
Sayfa başına dön