Bunda nasıl bir hikmet vardır bilmiyorum, bütün insanlar hayata ağlayarak başlar. Yaşadığımız sürece de azgın bir mutlu azınlık dışında bir çoğumuz gülemiyoruz. Hatta o hep gülen azgın ve mutlu azınlığın yeni dünya düzeni için kendi elleriyle yaptığı kimyasal bombaların öldürdüğü binlerce bebeği gördükçe açıkçası zül addediyoruz gülmeyi kendimize.

Ağlıyoruz, dökülen her yaşta bir umut filizleniyor ve biliyoruz ki Allah ’ın kullarına olan şefkati, merhameti bir annenin bebeğine olan hislerinden kat kat fazladır.

Allah, kimyasal bombalar ile çırpınarak öldürülen bebekleri elbet görüyor. Muhakkak Onun da bir hesabı var.

Ayrıca O hesap soranların ve cezalandıranların en büyüğüdür, en karşı koyulmazıdır.

Bugün Sn. Başbakan, vatandaş Tayyip olarak bir çocuk gibi ağladı, milyonların göz yaşları sel oldu aktı. İçinde bir gram vicdanı olan herkes dili, dini, rengi ve ırkı ne olursa olsun ağladı.

Umut ediyoruz ki toprağa dökülen her göz yaşı , Semaya açılan her el yeniden insanlığı yeşertsin.

Yıkılsın Tağutları ,Düzenleri ve Emperyal hesapları. İnsanlık yeniden yeşersin, eller semaya açılıp!

Densin ki ;

Senin indirdiğin ile hükmetmeyenler seviniyorlar yarab, hükümlerini az bir menfaate değişen zalimler gülüyorlar yarab.

Yemin olsun ki onlar kafirlerin ta kendileridir !

Senin indirdiğin hükümler ile yaşamaya çalışanlar zorda yarab ! Çünkü bizler eksiğiz, kusurluyuz. Sen tamamla bizi, nurunu sen tamamla. Biz beceremedik , sen el ver ayağa kalkalım. Silkelenip senin yoluna dönelim.

Şüphesiz sen ol dersin ve oluverir .

Doğarken ağladık, Yaşarken ağladık. Ölüme, yeniden doğmaya ve sana gülerek koşalım.

Şahadet şerefi ile yanına gelelim.

Saygıyla.