Geçtiğimiz aylarda bir dostumun tavsiyesi üzerine okuduğum uluslar arası bir makalede yerel yönetimlerin daha doğrusu belediyelerin gelişimi üzerine bazı örnekler verilerek yerel kalkınmanın belediye başkanlarına göre değiştiği anlatılıyordu. Başarılı bir makaleydi.
Detroit DC’den örneklerle başlayan ve devamında Avrupa’ya dönen hatta Anadolu’dan da örnekler verilen makalede belediye başkanlarının vizyonlarının ve iyi kurdukları ekiplerin o bölgedeki kalkınmayı, gelişmeyi ve büyümeyi doğrudan etkilediği konu alınıyordu.
Yine aynı makalede belediyelerin kaynaklarının gelişimi ve proje bazlı destekler ile alakalı geniş bilgiler veriyordu.
Daha önce muhalefette belediyecilik yapmanın zor olduğuna dair birçok sitem duymuştum. Yıllardır parti değiştiren belediye başkanları muhalefette belediyecilik yapmanın zorluğuna sığınmış, bunu bahane göstermişlerdir.
Özellikle bu bahane ile 2013 yılı içerisinde Konya Cihanbeyli-Taşpınar Belde Başkanı Mehmet Taşpınar (MHP), Konya Cihanbeyli- Kandil Belde Başkanı Hasan Çam (SP), Kütahya Tavşanlı Belediye Başkanı Mustafa Güler (SP), Tokat Artova Belediye Başkanı Abdullah Öztürk (MHP), Sinop Saraydüzü Belediye Başkanı Hasan Peker (MHP), Nevşehir Derinkuyu-Yazıhüyük Belde Başkanı Cengiz Çandar (Bağımsız), Nevşehir- Kavak Belde Başkanı Celal Yiğit (DP), Nevşehir Acıgöl-Tatların Belde Başkanı Hilmi Biltekin (MHP). Sakarya Karasu Belediye Başkanı Mehmet İspiroğlu (MHP), Sakarya Pamukova Belediye Başkanı Cevat Keser ve Hatay Karlısu Belde Belediye Başkanı Mehmet Özyurt AK Parti’ye katıldı.
Bahsettiğim makaleyi okuduktan sonra aklımda ‘Acaba belediye başkanlarının hiç mi suçu yok’ sorusu canlandı.
Şüphesiz ki muhalefette olduğu halde ülkemizde de birçok belediye kalkınmıştır.
Yine bu konuda görsel bir gerçeklik de ziyaret için geldiğim Mersin’in Erdemli ilçesinde gördüm.
Yıllar önce bir süre ikamet ettiğim Mersin’in Erdemli ilçesi farklı dokusu, Anadolu kokan insanları ve kendine has görünüşü ile zihnimde her zaman farklı yer tutmuştur.
Ben Erdemli’den muzurluk yapıp hayat arkadaşımı kaçırırken Erdemli Belediyesi, AK Partili Belediye Başkanı Musa Mutlu’nun himayesindeydi.
Ancak daha o günlerde ilçedeki milliyetçi doku MHP’nin belediye için tabiri caizse gümbür gümbür geldiğini gösteriyordu.
Nitekim tahminlerimde yanılmadım ve 2009 Yerel Seçimlerinde MHP’li Mükerrem Tollu, Erdemli Belediye Başkanı seçildi.
Aradan geçen sürede 2014 seçimleri kapıya dayandı.
Yaklaşık 4 yıl aradan sonra Ramazan Bayramı ziyareti kapsamında Erdemli’ye tekrar geldim.
Eski dostları gördüm, eski günleri yad ettim.
Ama Erdemli’nin eski Erdemli olmadığı aşikardı.
Daha önce köhne bir Belediye Binası olan ve adeta küçük bir nahiyeyi andıran Erdemli şimdi ultra modern belediye binası ve modernleşmiş, güzelleşmiş, kalkınmış görünüşü ile aklımdaki Erdemli tabusunu yıktı.
Tahminlerimin 2009 yerel seçimlerindeki gibi başarılı olamadığı kesin.
En çok da dikkatimi çeken ilçedeki kurumsallık oldu.
Belediyede görevli olan eski ve değerli büyüğüm Kamil Boran ile yaptığımız sohbette Erdemli Belediyesi’nin kurumsallık alanında geçirdiği değişime tanık oldum.
Erdemli Belediyesi’nin kendi öz kaynaklarını geliştirirken akıllı hamlelerle dış yatırımları da kontrol altında tuttuğuna tanık oldum.
Ve sohbetin ardından Belediye Başkanlarının yerelde kalkınmayı ne kadar etkilediğine yönelik makalenin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gördüm.
Demek ki muhalefette olmak belediye başkanlığı için bir dezavantaj değilmiş.
Demek ki gerçekten önemli olan yöneticinin vizyonu ve ekibinin sağlamlığıymış.
Böylece ‘Muhalefette Belediye Başkanlığı yapılmıyor’ tezi de çürümüş oldu.
Yeni bahanelerde görüşmek üzere…
Sağlıcakla kalın…
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
Okuduğunuz makaleyi merak ettim başkanların şehirleri etkilediği ekesin
Gerçekten Erdemli çok gelişti. Güzel yazı tebrikler enişte