Allah sevdiği kulunun kalbini sevdiği kulunun kalbiyle birleştirir.
Hz. Muhammed(s.a.v) Kaynak:Sosyal Medya Sallamaları/2952

Efendiler! Hanımefendiler!
Copy-paste hastalığı ve gaflet bize zarar verir. Araştırmaksızın yapılan copy paste paylaşımlar fasık konumundadır. Fasıklardan gelen haberin ardı araştırılır-araştırılmalı.

Şimdi sosyal medya kaynaklarında yer alan yukarıdaki hadis(!) üzerine değerlendirmeler:
Bu söz ‘hadistir-değildir’ gibi boyumu aşan söylemlerde bulunmayacağım. Sadece Hadis ilminin, muhaddislerin bize sunduğu kaynaklar ve sosyal medyanın bize sunmadığı kaynaklar bağlamında bir tefekkür.
İki durum söz konusu.
-Bu söz /kaynakların bize bildirdiğine göre/ hadistir.
-Bu söz /kaynakların bize bildirmediğine göre/ hadis değildir.

1-) Bahsi geçen söz hadis-i şerif olabilir. Mümkündür. Allah kendisini seven veya birbirlerini seven insanların kalplerini birleştirmeyi murad edebilir. Zira böyle bir durum nasslara da aykırı değildir.

Hadis olduğunu varsayalım.
Hadisin kaynağını biliyorsak neden yazmıyoruz? Hadisler dost meclislerinde rastgele söylenmiş sözler midir?
Hadisin kaynağını bilmiyorsak kaynağını bilmediğimiz hadisi niye paylaşıyoruz? Basit-sıradan-günlük konuşmalarda sadır olan herhangi bir sözü bile “Kimden duydun?” “Nerde yazıyor?” “Kim dedi” vs sorularla sorguluyoruz değil mi? EVET. Hadisler bu sorgulamayı hak etmiyor mu yoksa? Kankaların ve sair kimselerin söylediği sözler mi bunlar. Aman dikkat!

Sözün hadis olduğunu varsayarak devam ediyoruz. Bu söz sizce günümüz anlamında bir aşk-sevgi-kalp yakınlığı için mi söylenmiştir yoksa varid olduğu dönem şartlarında müminlerin birbirlerini sevmeleri mevzusunda mı söylenmiştir. Her ikisi veya üçüncü-dördüncü bir ihtimalden de söz edilebiliriz ama 1. Durumun olma ihtimali \%1
Ben bu sözün hadis olmadığını iddia etmiyorum ama bu sözü yazıp altına Hz. Muhammed (sav) yazanlar kaynak belirtmeli ki sözü yazıp altına isim yazıyorsan bu bir iddiadır; ispat ister.

2-) Varsayımları bırakıyoruz. Bu söz hadis kaynaklarında bulamayacağınız bir sözdür. Sen nerden biliyorsun derseniz; ben de bilmem. Bilmediğim için Diyanet İşleri Başkanlığı’na sordum. Verdikleri cevabı copy paste yapıyorum: “Muteber hadis kaynaklarında "Allah sevdiği kulunun kalbini, sevdiği kulunun kalbiyle birleştirir" rivayeti bulunmamaktadır” Hadis kaynaklarında geçmese de bu söz hadistir diyorsanız; o sizin bile/meye/ceğiniz iş.

Şİmdiii. Bilmemek affedilir. Bilmemek telafi edilir. Bilmemenin başına ördüğü çoraplar sökülür ama bilmediğini bilmemek bu kadaar basit değildir.
Bilmiyorsan bilme ama bilmediğini bil!
Neyi bil? Evvela haddini-çapını bil. Sonra nefsini bil. Rabbini bil.

Sahabe efendilerimizin aşağıdaki hadis-i şeriften ötürü hadis rivayet etmekten içtinap ettiklerini bil.
"Benim hakkımda da bildiğiniz dışında sözden kaçının. Kim bana bile bile yalan nisbet ederse ateşteki yerini hazırlasın" Hz. Muhammed (s.a.v) Tirmizi, Tefsir 1/2952
Çok ciddi bir ultimatom…
Sahih hadis paylaşırken bile 40 kez düşün! Dikkat et!

Şu bir hakikat; hiçbirimiz peygambere söylemediği bir sözü söylemediğini bile bile isnat etmedik. Aklı başında Müslüman böyle bir şey yapmaz. Bununla birlikte cehalet ve gaflet sonucu bu duruma düşmekten sakınır. Altına Hz. Peygamberin mübarek ism-i şeriflerinin yazıldığı her sözü copy-paste-paylaş yapmaz.

İslam büyüklerine mesnetli-mesnetsiz söz atfetme olayı önü alınamaz bir hale geldi zaten. Herhangi bir sözün altına ‘Mevlana’ yazıp servis etseniz kimse itiraz etmez. O dereceye geldi ne yazık ki.
Ama
Hz.Peygamber’e aynı durumu reva göremeyiz.
Olur olmaz her sözün altına Hz. Muhammed (sav) yazamayız.

Mevlana isminin gördüğü zulmü Hz. Peygamber’in ismine yaşatmayalım.

LÜTFEN HASSASİYET GÖSTERELİM. LÜTFEN.

Din mübelliği ve sözlerini müntesipleri ve sözleriyle karıştırmayalım.

Vesselam.

Twitter: @hamitdemir8