İŞÇİ Partisi...
Bu parti görünümlü organizasyonu ne zaman Türkiye'nin hayrına bir iş varsa hep karşısında durmasıyla, ne zaman Türkiye'ye insan, kan, emek, para kaybettirecek şey varsa da yanında durmasıyla biliyoruz...
Onların iktidar olmak, millete hizmet etmek gibi bir gayeleri olmadığından da artık toplumun yüzde 99'u neredeyse emin oldu...

1990'lı yıllarda Türkiye'de terör azmış, hergün onlarca şehit verdiğimiz, onlarca sivil vatandaşımızın katledildiği dönemde İşçi Partisi ve O'nun Genel Başkanı, Genel Başkanı'nın kadim dava arkadaşı ne yapıyorlardı?...

Şimdi Doğu Perinçek'in adamları ne yapıyorlar bir bakalım, gerçeği çok net göreceğiz...

***

1990'lı yıllarda Doğu Perinçek ve ekibi ellerinde çiçeklerle terör örgütünün lideri Abdullah Öcalan'ı terör kamplarında ziyaret ediyor onun elinden güle oynaya çiçek alıyor, teröristlerle güle oynaya selamlaşıyordu...

Böyle yaparak ne diyorlardı?

"İyi yapıyorsunuz, Türkiye'de her ocağa ateş düşürerek ülkenin ve insanın kendine gelmesini engelliyorsunuz, aferin..." diyorlardı...

Perinçek ve Apo'nun o dönem akıl hocası olan Yalçın Küçük de terör kamplarından çıkmıyor, Öcalan ve teröristlere konferanslar veriyor, örgütün yayın organında Türkiye Cumhuriyeti'ne verip veriştiriyordu...
Hatta devletin Öcalan'a yapacağı operasyonu önceden öğrenip Öcalan'a "Seni öldürmeye geliyorlar, dikkat et" diyordu...
***
Zaman değişti...
Ergenekon operasyonlarıyla Perinçek ve Küçük şürakası cezaevine konuldu...
Türkiye hızla demokratikleşip, memleket yönetimi memleketin gerçek evlatlarının eline geçti...
Daha demokratik, daha özgür, daha kardeşçe yaşanılan bir Türkiye'ye doğru yol almaya başladı...
Terör sorununu bir daha hortlamamak üzere bitirmek için Çözüm Süreci başladı...
Akil insanlar (ne kadar beğenilir ya da beğenilmez ayrı bir tartışma konusu) çıkıp sokakta çözümü, kardeşliği konuşmaya başladı...

İşte Perinçek'in adamları yeniden ortaya çıktı...

***

Akil insanlar heyetlerini adım adım takip edip halkı onlara karşı kışkırtmak için ellerinden geleni yapıyorlar...

Ülkede kardeşlik ortamının tesissinde gönüllü işçilik yapan insanları hedef tahtası yapıyorlar...
Geçmişte teröre zirve yaptıran Öcalan'a 'aferin' deyip çiçek alıp çiçek takdim ettiklerinin unutulduğunu zannedip...

Barışın ve kardeşliğin dilini konuşanlara karşı Türk Bayrakları sallalıp, anlı şanlı bayrağımızı öptürmek istiyorlar...

Sanki o heyetler içinde bayrağımızı alıp, öpüp başının üstüne koymayacak kişi ya da kişiler varmış gibi...

***

İşte İşçi Partisi'nin siyaset değil de operasyon partisi olduğunun en net delillerinden birisi de burada ortaya çıkıyor...
Çünkü...
İP, terörün en azdığı dönemde terörü destekleyerek ülkeye barış, huzur, kardeşlik, refah gelmesin diyerek Öcalan ve teröris örgütüne destekçilik, akıl vericilik yapıyordu...
Aynı İP, şimdi de kanın durmasını, barışı, huzuru, kardeşliği, refahın daha da artmasını sağlamaya çalışanları durdurmak için var gücüyle mücadele ediyor...

Dün terör sürsün diye terör örgütü elebaşısına çiçek verenler, bugün de barış gelmesin diye Türk bayrağını kendilerine maske yapıp, barışı anlatanları durdurup barışın gelmesini engellemeye çalışıyorlar...

Dün ve bugün hep aynılar...
Dün de ülkenin iyiliğini istemiyorlardı, bugün de istemiyorlar...
Dün ellerinde çiçekle bunu yapıylorlardı, bugün Türk Bayrağı'yla bunu yapma derdindeler...
Yani anlayacağınız bu sefer operasyonun rengi aynı, ancak ögesi değişik...
Önce kırmızı gül vardı, şimdi de ay yıldızlı al bayrağımız var ellerinde...

***

İP'le aynı safta olmayı kendine yakıştıranlara ise gerekeni sandıkta Yüce Milletimiz verecektir zaten...