11 Eylül 2001’de iki tane kule yıkıldı ve kulelerin birkaç tane yolcu uçağının çarpmasıyla yıkıldığına dair algı operasyonu yapıldı… Ardından “İslam ve terör” algısı insanlara empoze edilmeye çalışıldı, akabinde İslam ile zerre kadar alakası olmayan bir yığın kavram ortaya atıldı. 7 Ekim 2001’de ABD “11 Eylül’ün intikamını almak” adı altında Afganistan’a savaş açtı. İki yıl sonra 20 Kasım 2003’te ABD -“Irakta kimyasal silahlar olduğu” iddiasıyla- bu defa da Irak’a girdi ve Saddam devrildi. Kimyasal silah gibi bir silah da bulunamadı. Birisi çıkıp “Bana bir yalan söyleyerek Saddam’ı devirme fırsatı verildi” dedi. Mahkeme kararı ile Başkan yapılan Bush ise “Haçlı seferleri başlamıştır” demiş idi. Peki Haçlı Seferleri ne idi? Hıristiyanların taciz edildiği gibi birçok gerçek dışı iddia ile Avrupalıları Urban gibi sahtekarların kışkırtıp Kudüs’e göndermesiydi. Hıristiyanları kurtaracağını iddia eden Haçlı ordusu Kudüs’teki Hıristiyanları, Müslümanları ve Yahudileri katletmişti. Kendi dinlerine mensup olanları bile öldürenler bu Haçlı zihniyeti idi… Aynı zihniyet çocukları dahi savaşa göndermiştir (Çocuk Haçlı Seferleri).
2001’den 2014’e Dünya’da “devrimler” oldu, Afganistan karıştı, Irak’ın parçalanmışlığı pekiştirildi. Kuzey Afrika karıştırıldı, milyonlarca insan öldürüldü ve düzen getireceğiz dedikleri topraklarda, çetelerin beslendiği ve bazılarının da bu bataklıktan nemalandığı bir ortam oluşturuldu ve Suriye’de, Rusya ve ABD’nin restleştiği bir kör düğüm ortaya çıktı. Kimyasal silah kullanıldığı gerekçesi ile bu düğümü çözmeye çalıştılar lakin Rusya’nın resti ile plân rafa kalktı. Bir tarafta Rusya, İran, “Çin”… diğer tarafta ABD, İngiltere, Fransa… Bu ülkeler çıkarları için bölgeye silah dağıtmaktan vazgeçselerdi bu kadar savaş çıkar mıydı?
Nasıl bir gafilliktir ki, gerçek düşmanlarından aldıklarıyla kör kuyunun içinde galip gelmek adına birbirlerine düşürülen insanlar türedi? Bölge parça parça edilmiş, kimsenin kimseye güveni kalmamış. Kördüğümü çözmek için adına IŞİD denen bir örgüt türettiler, biat etmeyeni öldürdüler/öldürmeye de devam ediyorlar. Eskiden Lawrens gibi ajanlar cübbe giyip cemaate vaaz vererek Müslümanları kışkırtıyordu, şimdi dinimizi çok iyi bilen ajanlarını halife ilan ediyorlar. Cihad adı altında Müslümanları öldürüyorlar ve bu kördüğümü çözecek etnik, siyasi ve jeostratejik temizlik ile bir araya gelmez denilenlerin bir kısmını, IŞİD adındaki terör örgütü vasıtasıyla bir süreliğine bir araya getirmeyi hedefliyorlar ve büyük plânları öncesinde muhtemel çatışmaların önüne geçmeyi hesap ediyorlar. Ayrıca IŞİD’yenin adından hareketle Şam rejimini devirmek de hedeflerinden birisi olsa gerek…
IŞİD’ye katılanların bir kısmı, katılmadan üç beş gün önce “Müslüman olduklarını” iddia ediyorlar. Bu “yeni Müslümanların” ne hikmetse çoğu Batı’dan gelme ve yaptıkları iş Müslüman öldürmek ve Müslümanları öldürerek“İslam’ı” yayacaklarını iddia ediyorlar. Cihad ilim ile yapılan bir iş iken nasıl oluyor da cinayet işlemek cihad ile anılıyor? Bu “cihad” kimin ve neye karşı? Sözün özü bunların Müslüman olmadıkları kesin! Ne demişti? “Haçlı seferleri başlamıştır.”
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.