İnsanlık varolduğu andan itibaren, sorularda onlarla beraber varoldu.gGünümüze kadar sayısız sorular soruldu ve bunlara cevap arandı.Bazı soruların cevabı hemen bulundu, bazısı yıllar asırlar sonra.Bazı cevaplar hiç değişmedi.Bazısı ise asırlara göre , milletlere göre, dinlere göre, insanlara göre hep değişti.Değişmeyen tek şey ise sorulardı.İşte bu sorulardan en önemlisi, en tılsımlısı, en müşkili ise ''İnsan nedir?''
Evet insanlık varoluşundan beri bu soruya cevap aradı.Kimisi insanı sadece bir madde yığını olarak gördü.Kimisi ise insanı ''konuşan, sosyal ve ekonomik bir hayatı olan hayvan'' olarak niteledi.İlk çağlarda ''İnsan nedir?'' sorusuna, insanı hayvandan bir adım öteye geçirmeyecek cevaplar verildi. Son asırlarda ise insanı yine hayvan olan maymunun bir derece üstünde kabul ettiler.Ama asla tam bir cevap veremediler.Halbuki bir düsturdur ki '' Yapan bilir, bilen konuşur.''Yani ''İnsan nedir?'' sorusuna tam ve mukni bir cevap ancak insanı yaratan Zat'tan gelebilir.Nasıl ki mükemmel bir robot hakkındaki en doğru bilgi o robotu tasarlayan ve yapan mühendistedir.Elbette o robot hakkında söz söyleyecek, konuşacak ilk kişi o mühendistir.Aynen öyle de insanları Ezeli Kudretiyle yokluk karanlıklarından , ziyadar varlık alemine çıkaran Allah'dır.Ve insanı en doğru bilen Allah'dır.
İnsan ucu bucağı bilinmeyen bu varlık aleminde, eşsiz bir mevkiye sahiptir.Ruh ve bedeniyle Yaratıcının en değerli bir sanat eseridir.Kur'an-ı Kerim insanın bu özellikteki yaratılışını ''Ahsen-i Takvim''(1) ile ifade eder.Yani insan en güzel surette yaratılmıştır.Evet kainatta ne varsa insan da vardır.Maddi manevi kainatın özetidir insan.Mesala tüm elementler insanda mevcuttur.Dünyadaki taş ve kayalara bedel insanda kemik, ağaç ve bitkilere bedel saçlar, ırmaklara bedel vücutta akan kan vardır.Maddi yanı böyle olduğu gibi manevi yanıda aynıdır.Ruhlar alemine bedel ruh, levhi mahfuza bedel hafıza insanda vardır.Adeta nasılki bir ağacın neticesi ve gayesi meyvesidir.Bu kainat agacınında, bütün ağacın özeti içinde bulunan, en mükemmel meyvesi insandır.
Hem saray gibi olan şu kainatın en mükerrem misafiridir insan.Evet bu hakikatı Allah, kur'an-ı kerim'in de bizlere ''Biz Ademoğullarını mükerrem kıldık''(2) ayetiyle haber vermiştir.Bu ayeti Bediüzzaman Hazretleri şöyle tefsir eder.''İnsan şu dünya hanında aziz bir yolcudur.Ve öyle bir Kerim'e misafir olmuş ki; nihayetsiz rahmet hazinelerini ona açmıştır.''(3)Gerçekten herşey insan için yaratılmıştır ve insana hizmetkardır.yaşil ot ve sarı samanla gıdalanıp süt veren hayvanlar insana süt gibi latif bir gıdayı , zehirli hemde hiç aklı olmayan arılarr bal gibi en güzel bir gıdayı bize takdim ediyorlar.Sanki lisan-ı halleri ile ''Bizleri Rabbimiz size rızık vermek için yarattı, alınız, yiyiniz '' diyorlar.
İnsan kainatın özeti olarak yaratılan, bütün nimetleri ona ikram edilen, Allah'ın muhatap aldığı en değerli , en kabiliyetli en aziz bir misafiridir.
İşte Kur'an ' ın hakikatleri ışığında insanın mahiyeti bu iken , Kur'an ın nuruyla insana bakmayanlar, bunları görememişlerdir. Sanmayın ki insanın tanımı sadece bu kadar.Belki bunlar insanın 20 adet külli tanımından yalnız 2 tanesinin izahıdır.
Yazıdaki kusurlar bendendir; Güzellik ise istifade ettiğim Risale-i Nur eserlerine aittir.
KAYNAKLAR;
1)Tin Suresi,4
2)İsra Suresi,70
3)Sözler,RNK Neşriyat, syf:352
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.