Bırakın hakikatin ne olduğunu sorusunu, “hakikati bulsak ne olur” diyen insanlarımız var. Hatta “hayatın ne olduğunu bilmesek daha iyi olur” diyenler de. “Hayat güzeldir ve yaşamaya değer” diyerek güya tarif yaptığını zannedenlerde sahnede. Hayat; güzel ve yaşamaya değer olabilir ama bu sadece hayatın sonucu, tarifi değil. Güzel ve değer kavramları neticeyi haber vermekte lakin yeni sorulara kapı açmakta. “Güzel” ve “değer” nedir? Ama durun bir dakika!.. “Hayat, güzeldir ve yaşamaya değer” diyenlerin amacı bir tarife ulaşmak değil, aksine meseleyi başıboşluğa hatta boş vermişliğe sürüklemek. Başıboşluk ve boş vermişlik cennet lezzetleri içinde bile yok oysa. Okuyalım:
“(Müslümanlar) Yüksek bir cennettedir. Orada boş bir söz işitmez.” (Gaşiye Suresi: 10-11)
Ayetteki “Lağıye” ; boş söz, lüzumsuzluk yahut boş şeyler anlamında… Önemsiz, bir faydası olmayacak boş, manasız, saçma, boşa giden faydasız şeylerin tamamı. Yasakların olmadığı ve sınırsız eğlencenin olduğu cennette boş sözün, boşluğun olmayacağından bahsedilmesi oldukça dikkat çekici. Çünkü cennet denilince akla ilk bakışta, sonsuz huzur, sonsuz eğlence, sınırsız nimet, korkunç hoşnutluk, doyumsuz mutluluk gelir. Hepsi doğru… Ama bazıları için eğlence hakiki bir fayda içermeyen lüzumsuz şeylerle ilgili boş şeyler, fiiller, neticesi bir hiç olan dedikodular, hayasız gevezelikler, terbiyesiz şımarıklıklardır. Cennetin lezzetleri ise boş değil, boşluk hiç değil. Hepsi yüce lezzetler. Bazıları yüksek ve güzel hayatın boşluk olduğundan dem vurur. Ama insan, boş bir varlık değil. Cennette bile… Anlam arayışından hele dünyada kaçmak aynı zamanda insanlıktan kaçmak.
Modernizm; bilginin daha doğrusu yapay bilginin sınırlarına hapsediyordu bizi. Bilgi dedikleri akıl yürütme ve duyu organlarının faaliyetlerinden ibaret. Haber (vahy) büsbütün dışlanmış. Dışlandığı için elinde güç olanlar bilgiyi çarpıtıyor, kurguluyor ve dönüştürüyordu. Yalancı bir bilgi… Şeytanın vesveselerinin ideoloji kılıklı görünümü. Modernizm için hayat, sadece organizmanın faaliyetleri idi. Bilmedikleri ruh için ise yorum yapmaya gerek yoktu. Aslında kendi bilimsel tezleri ile ispatlanmamış her şey zaten yoktu. Modernizm; uydurulmuş bilgi zindanı. Ve elbette insanı ebediyyen aynı zindanda tutmak mümkün değildi. Fıtrat arkadan sesleniyor çünkü: “Çık buradan.” İnsan, modernizm hapishanesinden çıktı. Çıktı da ne oldu? Koğuş değiştirmeyi bayram zannetti. Şamataya vurdu kendisini. Yeni hapishanesi post -modernizm!..
Post Modernizm; modernizm sonrası ve ötesi anlamında. Post -Modernizm; insanın kendi eliyle ürettiği ve haberi inkâr eden bilgiyi reddetti. Ama bizzat bilgi kavramını da reddetti. Evrensel ve hakiki bilgi yani “ilim” kavramına da savaş açtı. Bütün zincirlerinden kurtulmak istiyordu, hatta kendinden bile. Bu nedenle “hayat nedir” sorusuna aylak aylak “hayat güzeldir ve yaşamaya değer” diye anlamsız bir cevabı sırıtarak verdi. Modernizm bir yalandı post modernizm ise yalan bile değil. Başka bir şey. Her türlü değerin içerisini boşaltarak bir şeyler dediğini zanneden cehennemin güzel makyajlı hali.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.