Affedin bizi ey ulu atalarımız.
Affedin bizi ey Tuğrul Bey, Çağrı Bey.
Affedin bizi ey Alparslan, ey Melikşah, Ey Kılıç Arslan.
Affedin bizi ey İmaddedin Zengi, Nureddin Zendi ve Selahaddin Eyyubi.
Affedin bizi Ey Fatih, Ey Yavuz ey Abdülhamit Han.
Sizlere layık olamadığımız için bizi affedin.
Boynu bükükleri sahipsiz bıraktığımız için bizi affedin.
Kendimize güvenmediğimiz için bizi affedin.
Sizin korkunuzdan hiçbir şey yapamayanları kendimize "öcü" yaptığımız için bizi affedin.
Sizin adınızı kullanarak çocuklarını uyutanlara hayranlık beslediğimiz için bizi affedin.
Sizin maskaralarınızın müziklerini, danslarını medeniyet saydığımız için bizi affedin.
Sizin maskaralarınızın kültürlerini çağdaşlık sayıp, hedef diye önümüze koyanlara uyduğumuz için bizi affedin.
Rohingya'da, Arakan'da, Filipinler'de Irak'ta, Afganistan'da, Doğu Türkistan'da, Somali'de, Telafer'de, Kerkük'te, Bosna'da, Çeçenistan'da sizleri çağıran mazlumlara cevap veremediğimiz için bizleri affedin.
Sizlerin kanlarınızla suladığınız Mohaç'ta, Kosova'da, Niğbolu'da, Filistin'de şimdi başkalarının hükümranlığını bu kadar kanıksadığımız için bizi affedin.
Sizin izinizden gidemediğimiz için bizi affedin.
Cihan mefkureninizi bırakıp kafamızı kuma gömdüğümüz için bizi affedin.
At izini bırakıp it izine takılıp yürüdüğümüz için bizi affedin.
Başarısız olduğumuz, beceremediğimiz her konuda "eh burası Türkiye" diye aczimizi kabul etmeyi marifet saydığımız için bizi affedin.
Bizi affedin diyoruz bunu ne yüzle istediğimizi bizde bilmiyoruz.
O yüzden biz size layık olamadık orası kesin ama siz yinede bizi affedin.
İbrahim Halil Kutluay
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.