Dünyadaki milletlere baktığımız zaman Türk milletinin tarihte özel bir yeri olmasına şaşmamak lazım gelir. Bu millet tarih boyunca bir çok büyük devlet kurmuştur.
Büyük Hun Devleti, Göktürkler, Uygurlar, Avrupa Hun Devleti, Akhunlar, Akkoyunlular, Karahanlılar, Gazneliler, Tirmurlular, İskitler, Büyük Selçuklular, Anadolu Selçuklu Devleti, Babür Devleti ve Osmanlı Devleti ilk aklımıza gelenlerdendir.
Osmanlı Devleti 600 seneyi aşan ömrü ile bunlar arasında farklı bir öneme ve yere sahiptir. Çünkü eski Türk devletlerinin çökmesinde en önemli rolleri oynayan ülüş sistemi, boy sistemi ve siyasi evlilikler gibi hatalara Osmanlı yer vermemiş ve bu yüzden de ömrü daha uzun olmuştur. Zamanla devlet mekanizmasına bulaşan, rüşvet, kayırmacılık ve kaliteli devlet adamları sıkıntısı ve devletin omurgasını çürüten iç hainler nedeniyle devlet çöküşe sürüklenmiştir.
Son zamanlarda medya da ve güya fikir adamları arasında bir Osmanlı'yı kötüleme geleneği başlamış görünüyor. Tekrarlanıp duran, temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp önümüze sürülen aynı argümanlarsa bir Türk Devleti olan Osmanlı Devleti'nin bu vasfı adeta zımparalanıp adeta yok edilmeye kalkılıyor.
Yazımızda bu sorulara ve iftiralara cevap vermeye çalışacağız.
İftira 1 :
Padişahların ömrü haremde geçmiştir.
Cevap 1:
Harem padişahların alacağı yabancı kadınların devlet işlerine karışmasını önlemek için Fatih Sultan Mehmet tarafından kurulmuş bir sistemdir...
İftira 2:
Kanuni için hayatta 2 şey varmış. Hürrem ve Harem.
Cevap 2:
Kanuni Hürrem Hatun'la nikahlanıp tek eşliliğe geçil yapmış gibi yaşamıştır. Kaldı ki 46 yılda 13 büyük sefere çıkmış, yeri geldiğinde 2, 2.5 sene evinden uzak kalmıştır.
Bu mudur Harem'e ve Hürrem'e düşkün adam portreniz ?
İftira 3:
Osmanlı Padişahları cariyelerden, dolayısıyla nikahsız eşlerden türemiştir. Kısaca bu ilişkinin adı zina değilmidir ?
Cevap 3:
İslam dininiden ve cariyeler hakkında Kur'an da inen ayetlerden haberi olmayanların böyle ahkam kesmesi normaldir. İslam hukuku cariyeliğin haklarını ve sınırlarını belirlemiştir... Cariyeler ile nikah kıyılmasına dinen bir zorunluluk yoktur. Bu konu Kur'an ayeti ile kesinlik kazanmıştır. Padişahlara zina isnad edenler, öne kendi özel hayatlarına bakıpta, İslama ne kadar uygun yaşıyorlar ona baksınlar.
İftira 4:
Osmanlıları hep devşirme ve Hıristiyan sadrazamlar yönetmiştir.
Cevap 5:
Osmanlı Devletinin 6 asırlık ömrünün nerdeyse 4'te 1 'inde, Türk oğlu Türk, Çandarlı soyu sadrazamdır. Kaldı ki 1453 yılına kadar yabancı kökenli hiç bir sadrazam gelmemiştir. Çandarlı Halil Paşa'nın gücünü gören Fatih Sultan Mehmet, bu otoriteyi kırmak için Devşirme dönemini başlatmıştır. Kaldıki sonraki dönemlerde de bir çok Türk sadrazam görev almıştır.
Köprülü Mehmet Paşa, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Köprü Fazıl Ahmet Paşa, Köprülü Fazıl Mustafa Paşa, Piri Mehmet Paşa diğerlerinden ilk ismi akla gelenlerdir.
Tüm sadrazamların 101'i Türk kökenli, geri kalan 117'si farklı etnik kökenlerdendir. 117 sadrazamın etnik kökenlerine bakıldığında ise, 32'sinin Arnavut, 12'sinin Boşnak, 11'inin Gürcü, 9'unun Abaza, 8'inin devşirme, 6'sının Rum, 4'ünün Çerkez, 4'ünün Hırvat, 2'sinin Arap, 2'sinin Ermeni, 2'sinin İtalyan, 2'sinin Slav, 2'sinin dönme, 1'inin Rus, 1'inin Bulgar, 1'inin Sırp, 1'inin de Çeçen olduğu görülecektir.
Ki günümüzde Boşnaklara, Çeçenlere, Abazalara ve Arnavutlara bakış açımış bellidir.
İftira 5:
Bütün padişah anaları Hıristiyan cariyelerdir.
Cevap 6:
Orhan Gazi'nin anası Malhun Hatun, Osman Gazi'nin anası Hayme Ana, Yavuz Sultan Selim'in anası Türk oğlu Türk Dulkadıroğulları Beyliğinden Ayşe yada Gülbahar Hatun, Kanuni'nin annesi Türk oğlu Türk, Kırım Hanlığından Ayşe Hafsa Sultan ve daha başka kadınlar ne zaman Hıristiyan ve cariye oldular da biz duymadık ?
İftira 7:
Bütün padişahlar taht için bir sürü kendi soylarını katledip durmuşlardır.
Cevap 7:
Katledilen kişi sayısı tüm Osmanlı soyunda 61 kişidir. 19'u sadece bir seferde katledilmiştir. Katl fermanlarına bakılırsa devletin devamının esas alındığı görülür. Mesela Cem Sultan'ın "Devleti ikiye bölelim" teklifine kardeşi olumlu yaklaşsa Osmanlı Devletinin sonu ne olurdu diye düşünüyor mu bu lafları edenler ?
İftira 8 :
Osmanlı Devleti bir Türk Devleti değildir ve hatta Türk lafından utanırlar...
Cevap 8:
Osmanlı Devleti'de, Padişahları da bu iftiraları atanlardan çok daha fazla Türk'tür, ve Türk lafından utandıkları da yoktur.
Size bazı gerçekleri sayalımda belki utanırsınız, Osmanlı Devleti yaşadığı sürece resmi dil Osmanlıca denilse bile Osmanlıca Türkçe'dir.
Oysa Türkçe şiir yazdı diye göklere çıkarılan Şah İsmail'in sarayında resmi dil Farsça'dır, Selçuklu Sultanlarının Fetihnameleride gene devletin resmi dili olan Farsça ile yazılırdı. Anadolu Selçukluları da Farsça fetihnameler göndermişlerdir. Osmanlı Devletinde ise yabancı devlet hükümdarlarına gidecek fetihnameler o ülkenin diliyle ve genellikle Türkçe, Arapça, Farsça olarak yazılırdı. Fâtih Sultan Mehmed Otlukbeli zaferinin ardından Doğu Anadolu halkına Uygur harfleriyle yazılmış bir fetihname göndermiş ve o tarihlerde Akkoyunlu-lar'ın kullandığı terimleri kullanmıştır. Ülke içinde İse Türkçe olarak İstanbul'da veziriazama vekâlet eden idarecililere (kâim-makam), beylerbeyi ve kadı gibi bazı taşra yöneticilerine zaferi halka duyurmak üzere gönderilirdi.
Osmanlılar belli bir süreden sonra Arap alfabesine geçmiştir ama değişen alfabedir, dil ve ve dil hep Türkçe'dir.
İftira 9:
Abdülhamit Dönemin de baskıcı, zorba bir yönetim sürülmüş ve devlet çöküşe götürülmüştür.
Cevap 9:
Cennetmekan Abdülhamit Han ipleri eline alıncaya kadar geçen süreçte, devlet 93 Harbi ile çöküşün eşiğinden dönmüştür. Özgürlük herşeyi çözen ahmaklar Padişah'ın "savaşa hazır değiliz" uyarılarına karşın, azınlıkların nerdeyse yarıyarıya doldurduğu mecliste atılan "Savaş çığlıklarına" kanmışlardır. Mecliste ki Hıristiyan azınlığa bağlı mebuslar, ordusunu ezici bir şekilde büyültüp güçlendiren Rusya'ya karşı neden savaş diye çığlık atıyorlardı sizce ?
Çünkü şehit olacak olanlar Anadolu deilikanlıları idi... Eğer Osmanlı ağır bir yenilgi alırsa, kendileri de daha fazla güçlenip, istedikleri gibi at koşturacaklardı.
Abdülhamit Han işte bu yüzden ilk iş olarak bu ihanet meclisini feshedip ipleri eline aldı ve çöküşe yaklaşan devletin resmen ömrünü uzatan adam oldu.
Onu baskıcı diye suçlayanlar darbe ile uzaklaştırdıktan sonra ilk iş bakın neler yaptılar.
1. Kiliseler kanununu çıkardılar ve Osmanlı Devleti 440 ile 530 sene yönettiği balkan topraklarından kısa sürede çıkarıldı.
2. Padişahın binbir zahmetle biriktirdiği savaş hazinesi yağmalandı.
3. Filistinde Siyonistler almasın diye kendi şahsı parası ile aldığı arziler, siyonistlere satıldı ve siyonistlerin oraya yerleşmesi önündeki engeller kaldırıldı.
4. Abdülhamit Han'ın 30 senede 390 milyon altından 30 milyona düşürdüğü borçlar, 10 yıl geçmeden 400 milyon altına çıkarıldı.
Ez cümle birileri iftira ettikçe biz ecdadımızı savunacağız. Osmanlı Devleti, hatalarıyla sevaplarıyla atalarımızdan oluşmaktadır ve savunmakta boynumuzun borcudur.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.