Yobaz denilince üstüme alınıyordum, çünkü ben on dört yaşımdayken bana belediye otobüslerinde ve sokaklarda yobaz diye bağırıyorlardı. Bağıranlar halkın içinden sadece bazılarıydı, devlet adamıydı, kimi iş adamı, kimi askerdi, kimi hukukçu… ve ben ülkem için terörden daha tehlikeliymişim!!!
Ben bu çağda; namaz kılıyormuşum, başımızı örtüyormuşuz, zinadan kaçınıyormuşuz, suyu oturup içiyormuşuz, yüzüğümüz gümüşmüş, alkole karşıymışız, faizi sevmiyormuşuz, kadınlı-erkekli karışıp eğlenmiyormuşuz, haremlik selamlık uyguluyormuşuz, bin dört yüz yıl eskiden; Kuran’dan ve Peygamberden referans alıyormuşuz, irticacıymışız.
Böyle yaşıyoruz diye; devlet düşmanıymışız, bölücü teröristmişiz. İyide Çanakkale de, istiklal harbinde savaşanlar, şehit olanlar bizim yaptıklarımızın tam tersini mi yapıyordu? Cephede, bana örümcek kafalı diyenler gibi; ağızları alkol kokan, mini etekli, suratı makyajdan görünmeyen, kadınlı erkekli guruplar mı vardı?
Bizi de sokaklara döktünüz. Kamunun bir taşını yerinden söküp askerime, polisime atmadım. Ağaçları kırmadım. Çiçeklere ve insanlara saldırmadım. Bayrağımı kutsal belledim, hiçbir kalleşin çaputuyla yan yana tutmadım.
Efendiler, namazla alay ettiniz. Her fırsatta Allah’ın emri örtünmeyle dalga geçtiniz. Kuran’a eski dediniz! İnançlarını yaşayan insanları küçümseyip, hor görüp, aşağılayıp, koyun deyip, örümcek kafalı deyip ikinci hatta beşinci sınıf insan muamelesi yaptınız. Sonra kendinizi çağdaş, demokrat, hümanist ve bilmem ne kabul ettiniz.
Kusura bakmayın, hiçbir halt olamadınız. Sadece İslam inancına kin kustunuz, sadece bir yobaz olabildiniz. Hele ki Atatürkçülüğün yanından bile geçemediniz. Laikliğe papazlar kadar bile uğramadınız. Cumhuru sadece arzu ettiğiniz gibi olduğunda sevdiniz. Siz sadece halka EFENDİ liği sevdiniz.
Bana hakaret etmeyi bırakın, bizi hor görmeyi bırakın, bir kazanım elde edemiyorsunuz. Sadece kendinizi yansıtıyorsunuz. Yobazın siz olduğunuzu biz biliyoruz.
Bana, Arabistan’a, İran’a, Suriye’ye git diyenler, (oraları pek savunur oldunuz) şimdi ne oldu! Atina’ya, Fransa’ya, İtalya’ya gidin dememi mi bekliyorsunuz? Sizi dışlamayacağım!!!
Ben bu ülkenin sahiplerini biliyorum. Şimdiye kadar gitmedim ki bundan sonra asla gitmeyeceğim. Ülkemin topraklarında öleceğim. Ezan seslerinde öleceğim. Al bayrağımın altında Ve bir namaz arasında…
Bu yazı benim gibi düşünmeyenler için değil, hazmedemeyenler içindir…
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
Yaziniz icin sagolun.