İnsanlar Allah’a ibadet etmek için yaratılmıştır. Bu hakikat “Ben insanları ve cinleri ancak bana ibadet etmeleri için yarattım” (Zariyat Suresi: 56) ayetiyle sabittir. Bu ayet-i kerime’de dikkat çekici bir husus vardır. Ayet “Ve ma” diye başlamaktadır. Yani “ben insanları ve cinleri yaratmadım ancak bana ibadet etmeleri gayesi hariç” anlamına gelmektedir. Dolaysıyla Allah’a kulluk etmeyenler sadece bir hiçtirler. Allah katında herhangi bir değerleri yoktur. Bu sebeple Peygamber Efendimiz (sav) “Eğer dünyanın Allah katında sivrisinek kadar bir kıymeti olsaydı, Allah (cc) ondan kâfire bir yudum su içirmezdi” buyurmuştur. Bu dünyada başörtüsü düşmanlarına su içirilmesi onların değerlerinden değil dünyanın yapısından kaynaklanmaktadır. Zira Allahü Teâlâ (cc); “Şüphesiz müşrikler sadece bir pisliktir” (Tevbe Suresi: 29) buyurmuştur.
Kâfirler sadece inanç açısından pislik değildir. Onların ahlakı da pisliktir. Kendilerinin ideolojileri tamamen batıl ve yolları hepten yanlış olmasına rağmen mü’minlerle alay ederler. Kur’an-ı Kerim, müşriklerin ahlakından şöyle bahsetmektedir:
“Doğrusu o suç işleyenler inananlara gülüyorlardı. Onlara uğradıkları vakit birbirlerine göz kırpıyorlardı. Evlerine döndükleri zaman zevklenerek dönüyorlardı. Müminleri gördükleri vakit; “işte bunlar sapıklar” diyorlardı. Oysa onlar müminler üzerine bekçi olarak gönderilmemişlerdi.
İşte bugün de inananlar kâfirlere gülecek.” (Mutaffifin Suresi: 29-34)
Mü’minlere bekçi olarak gönderilmediler ama ahlaksızca mü’minlerin özgür düşünmediklerini söylüyorlar ve üniversite bahçesinden kovdukları Müslümanlarla alay eden kimselerle o kovdukları müslümanlar da ahiret gününde alay edecek. Yandıklarını zevkle görecekler.
Dünyanın en ahlaksız kişileri insanları Rabblerinden kopartmaya çalışan züppe ve çapulculardır. Evet, kâfirden kâfire fark vardır. Kimi Ebu Talip gibi iyi niyetlidir kimi de başörtülüleri kovan ve namazı engelleyen Ebu Cehil gibidirler. Ebu Cehil’in ahlakı hakkında şu ayetler inmiştir:
“Namaz kıldığı zaman, bir kulu engelleyeni gördün mü? Gördün mü (ne dersin), ya o kul doğru yolda olur veya kötülüklerden sakınmayı emrederse? Gördün mü, ya bu (adam hakkı) yalanlar, yüz çevirirse, O adam, Allah’ın kendini gördüğünü hiç bilmiyor mu? Hayır, hayır! Eğer o, bu davranışından vazgeçmezse, and olsun ki biz, onu perçeminden, o günahkâr ve yalancı perçeminden tutup cehenneme sürükleriz. O zaman o (başörtülüleri kovanlar ve namazı engelleyenler) taraftarlarını yardıma çağırsın. Biz de Zebanileri çağıracağız.” (Alak Suresi: 9-18)
Onların ki, başörtüsü düşmanlığı değil, Allah düşmanlığı… Resul Düşmanlığı… Şeriat Düşmanlığı… “(Onların) mü’minlere kızmalarının sebebi de, onların yalnız çok güçlü ve övgüye layık olan Allah’a iman etmeleridir.” (Buruc Suresi: 8)
Bunlar sevgiden anlamazlar!.. Kin bütün kalplerini istila etmiş… Esed’e övgü düzerler, Mısır’daki darbeyi alkışlarlar!.. 120.000 insanı öldürdüler hala “savaşa hayır” diyorlar. 28 Şubat Döneminde mü’minlere kan kusturdular hala özgürlük diyorlar. Taksim’deki tek amaçları iktidarı devirip mü’minleri tıpkı Dersim’de yaptıkları gibi öldürmekti. Mü’minlere “balyoz” vurmak en büyük hayalleri. Hala içimizden birileri onları seviyor. Gençler olur böyle densizlikler diyorlar. Ayet de bu durumu haber veriyor:
“Sizler (mü’minler) öyle kimselersiniz ki, onları seversiniz, onlar ise bütün kitaba inandığınız halde sizi sevmezler. Sizinle karşılaştıklarında “Biz inandık” derler. Yalnız kaldıklarında ise size olan kinlerinden aleyhinizde parmaklarını ısırırlar. De ki: “KİNİNİZLE GEBERİN!.. Allah kesinlikle bütün sinelerin özünü bilir.” (Al-i İmran Suresi: 119)
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.