İlahiyat Fakültelerinde Formasyon Problemine Çözüm Bulunacak mı?
Bu bir dilekçe değil en başından söyleyeyim.
Biraz acı olmakla birlikte ülkemizde değişen şeyler ani kararlarla oluyor her nedense. Aynı devalüasyon olup bir gecenin sabahına her şeyin altüst olarak uyanılması gibi. İmam-Hatip ve İlahiyatlar üzerinde gecelik kur dalgalanması gibi dava savaşları sonunda kazanan yine karşı taraf ve kaybeden yılların zulmü ile dimdik ayakta durmaya çalışan İlahiyat Fakültesi talebeleri oldu. Ne yazık ki buna ne kendisine güvenilen hükumet ne de kendilerine güven duyulan STK’lar bir çare bulabildi. Hatta öyle ki bir STK’nın defaatle gönderdiği formasyon sorununa dair dosya zannedersem YÖK başkanının eline dahi ulaşmadı. Çünkü dönüş yok. YÖK yok...
Babamın bir sözü var biraz uzun mesafeli plan yapanlara ve alınan bir karar karşısında soğukkanlılığını kaybedenlere “evladım burası Türkiye her an her şey olabilir”. Hakikaten de öyle.
YÖK açılan onlarca İmam-Hatip Lisesi ve İmam-Hatip Ortaokullarının öğretmen açığını nereden karşılayacak halen merak konusu. Zaten bu okullar açılmazdan öce binlerce meslek dersi ve Din Kültürü Ahlak Bilgisi alanında öğretmen açığı olan MEB’in açılan okullarla birlikte 20 bin civarına çıkan eğitimci açığını bir yerden kesip diğer tarafa yama yapma usulüyle kapayamayacağı aşikâr. Mevcut şartlarda mezun Din Kültürü bölümü mezunları ile kapatması da mümkün değil. Ya ne yapacak okullar, dışarıdan ücretli öğretmenler aracılığı ile veya kalifiye olmayan kişi ve kişilerin istihdamıyla bu açığı kapatacak. Bir yönüyle acemi kasapların eline nazlı kuzularını teslim edecek.
Yarım doktor candan yarım molla imandan eder derler Anadolu’da, gerçekten de öyle bir manzara var eğitim camiasında. Mevcut hükümetin EĞİTİM alanındaki politikasızlığı her şeyi ellerine yüzlerine bulaştırmalarına sebep oluyor. Bir ülkenin eğitim politikası kof ve sistemsiz ise o ülkede hangi alanda çığır açarsanız açın kibrit gibi önce parlar saniyeler sonra sönersiniz. Birkaç yılda onlarca kez sistem değiştirmelerine ve deneme tahtasına çevirmelerine rağmen ümmetin evlatlarını, halen kalıcı bir çözüme kavuşturabilmiş değiller eğitim dünyasını.
YÖK ve MEB’e Soruyorum:
1. Bu mantar bitirir gibi açtığını İmam-Hatip Lisesi ve Ortaokullarında kim ders verecek
2. Bu kadar Lise ve ortaokul açmanıza, kadroların yetersiz hatta beklentinin çok çok altında olmasına rağmen bu boşlu nasıl doldurmayı planlıyorsunuz.
3. Sayın YÖK Başkanı İlahiyat Fakültelerine formasyon vermeyerek bu zulme daha ne kadar çanak tutacaksınız.
4. İlahiyat Fakültelerine vermediğiniz formasyon sebebiyle ataması yapılamayacak meslek dersi adaylarının yerini formasyonu olmayan kişi ve kişilerin işgal edeceğinden ne kadar haberdarsınız.
5. Zaten fakirlik edebiyatı yapan okullar ücretli öğretmen giderlerini karşılayamayacağından bu derslerin mevcut kadrolulara ek külfet olarak yüklenmesi sonucunda ne büyük facialara sebebiyet vereceğinizin ne kadar farkındasınız.
6. Bütün umudunu okullarda verilecek din derslerine bağlayan ailelerin ve o körpe zihinlerin gerekli donanıma sahip olmadan okullardan geldiğinden daha kötü bir durumda mezun olmasının ve kaybedilmiş yıllarının hesabını hak ve halk katında kim ve nasıl ödeyecek.
7. Bu kadar İlahiyat açmak suretiyle binlerce mezun veren İlahiyatlıları nerede istihdam etmeyi planlıyorsunuz. İmam-Hatip alıyorsunuz İmam-Hatip mezunu, İlahiyat mezunu imam-hatip lisesi mezunlarının 4/1’i kadar. Müezzin hakeza öyle. Kur’an Kursu Öğretmeni zaten almıyorsunuz. Yüksek Lisans alım kontenjanları zaten sınırlı seviyede. İlahiyat Mezunu çobanlar mı yetiştirmek derdiniz.
8. Kazanılmış hakkı güya hukuk mücadelesiyle alan adı lazım değil fakültelerin muzafferlerine karşı İlahiyat Fakülteleri’nin haklarının savunucusu kim olacak.
9. Formasyonu olanlardan 45 KPSS puanı ile hatta daha düşük puanlarla öğretmen atarken formasyonu olmayan ve çok daha kaliteli öğretici olabilecek olanların barajını 75 sınırında tutarak bu haksızlığa ve hem atanamayanların hem de kalifiye bir hocadan ders alamayan çocukların hakkının gasp edildiğini neyle açıklayacaksınız.
10. Yine ezilmeye mi mahkûm yılların mazlumları.
11. Ne bekliyorsunuz İlahiyat Fakülteleri'ninde haklarını aramak için meydanları doldurmasını mı?