Her şey çok güzel, meydanlar hadi dendiğinde dolduruluyor Müslümanlarca ama niteliksiz.
Birileri bana darılabilir önemli değil doğru bildiğimi yazmak ve anlatmaktan kırılınacaksa varsın kırılsınlar. İslam Dünyasında bir problem olduğunda meydanları dolduran biz Müslümanlar iş yapmadaki alışkanlığımızı da meydanlara taşıyoruz maalesef.
Nasıl olsa biri yapar mantığı ile edilen hareket asla bereket getirmeyecektir bu böyle biline. Kralın hikayesi bilinir herkes tarafından, bir kez daha zikretmek gerekirse; kral halkına derki bu gece sarayın arkasındaki havuz sütle dolacak, gelen beni zaten kimse fark etmez bu kadar ahalinin içinde bir ben su döksem anlaşılmaz der ve herkes aynı düşünce ile havuza gece boyu su döker. Sabah kalkıldığında kral manzara; havuzda süt yerine su vardır. Bizim miting alanlarımızda böyle herkes biri yapar ya da yapıyor havasında.
Lûtfettiniz efendim ya gelmeseydiniz diyesim geliyor eline sigarayı yakmış, arka tarafa geçmiş, arkadaş halkasını kurmuş boş lakırdı yapanlara hatta birazdan sosyal bloğunda yayınlamak için kılıktan kılığa girip bende buradaydım efendiler demek için poz verenlere. Stüdyo sanki, sanki miting alanı, ümmetin dertlerini sıkıntılarını paylaşma, yanınızdayız deme, mesaj verme yeri değil de kahvehane olmuş.
Biraz da podyumluk tarafı yok değil hani. Öyle demişti Ömer Döngeloğlu hoca ; babalarının adını yazın eşarpların ucuna burun kıvırırlar ama elin ne idüğü belirsiz herif ya da herifesinin adını sallaya sallaya akşama kadar başında gezdiriyorsun. Sadece bayanlar mı erkeklerde aynı derde düçar olmuşlar. Durum bu efendim, nefsinin iplerini ele alıp dava için oraya gelmek ibadettir gösteriş için gelmek külfettir, israftır. İsraf ve külfet haramdır. Sevap işliyoruz derken günah işlemek, derde derman oluyoruz derken yarayı derinleştirmek, külfet olmak bu olsa gerek.
Hazret gelmiş arka tarafa geçmiş gülüyor, sohbet ediyor, birisi tempo tutsa utanmadan oynayacak kim bilir. Bu ne şuursuzluk efendiler. Kendinize gelin, çeki düzen verin halinize, düşman sizin bu fütursuzca tavrınızı görüyorsa şayet korkmaz, ürkmez cesaret alır.
Allah’ın ipine sımsıkı sarılanlar bu kadar lakayt olamazlar. Dava arkadaşı olmaya aday kimseler bu kadar hikâyeden sözlerle o meydanların ruhunu bozamazlar. Gelin uyanalım Asrı tavsiye ediyorsak bu çileye ciddiyetle sabrı önce kendimizde, nefsimizde yaşayalım. Birileri zaten bağırıyor diye susmak bağıranların sırtından geçinmek demektir haktır.
Kul hakkından sakınmak her kula farzdır.
Selam ve dua ile efendim...