On yıl süren bir dizi hakkında peşinen olumsuz düşünen insanları anlamıyorum, Türkiyede üç bölüm yayınlanıp yayına veda eden diziler varken…Kurtlar Vadisi, diziden öte, bağımlı bir kitle oluşturan, hemen her haftanın reytingini ön sırada kapatan, birçok oyuncuya şöhret yolunda ivme kazandıran, şöhretli oyuncuların da şöhretine tavan yaptıran, hakkında çok yazılıp çizilen, büyük bir dizi. Gerçekten emeği geçen herkesi yürekten kutlarken, büyük bir heyecanla her hafta izlediğimi itiraf etmek istiyorum. Hâl böyleyken diziyi üstünkörü yargılamak abesle iştigal olur diye düşünerek,biraz internet yorumları ve haberlerden edindiğim bilgiler ışığında, genel itibariyle, artılarıyla eksileriyle bir ölçüm yapalım istedim. Madde madde irdeleyelim;
1- Dizi, toplumun sorgulama yetisi’ni geliştirdi. Artık kahvedeki okuma yazması olmayan köylü Mehmet amca bile, her uçak ve trafik kazasını normal karşılamıyor, her ölümün altında bir çapanoğlu arıyor. Bu bilinç altı uyandırma fonksiyonu, her ne kadar ‘Deli Yürek’ dizisiyle başladıysa da ‘Kurtlar Vadisi’ kadar infial uyandıramadı, ses getiremedi.Kurtlar Vadisi bu alanda temel taşı oldu. Vadi, izleyiciyi pembe senaryo izlemekten öteye götürdü. İnsanlar, ‘Polat’ın önümüzdeki bölüm aşk hayatı nasıl olur’ yerine ‘Polat gerçekte kimi temsil ediyor’ sorusunu sordular. Görünmeyen, perde arkası, gizemli, sırlı boyutları merak etmek insanın tabiatında da olduğundan; perde arkası gerçekleri dile getirip insanları düşündürmek, gayet büyük bir ideal ve büyük bir hizmettir. Gerçi bunda günümüzdeki özgür düşünce ortamı ve kirli güçlerin tasfiyesinin büyük bir payı var..Mesela bundan 15 yıl önce de bu gerçekleri haykırmak ne derece riskliydi kimbilir?
Kurtlar Vadisinde senaryo gereği dile getirilen bazı gerçekler, yıllar önce gazetecilerin, bürokratların, iş adamlarının ölüm sebebi oldu. O dönem medyası da, ‘uyu uyu’ ninnileriyle vatandaşın bakış açısını küçültmüş, insanlar her okudukları ve izlediklerine sorgusuz sualsiz inanır olmuştu. Dizi, bu alanda bir çığır açtı. ‘İnsanlar, bakmak yerine görmeyi tercih ettiler.’
2- Dizi, bir çok alanda çıtayı yükseltti. İnsanlarımızın , gerek yerli gerek yabancı Dallas’larla yıllarca uyutula geldiği bir süreçte; TV kanalları sadece duygulara hitap etmenin yeterli olmadığı kanaatine vararak, alternatf diziler için uğraştılar. Hâl böyle olunca, her lokmayı yutmaz, her yayınlananı izlemez bir kitle oluştu.Yayıncılık açısından paraya kıyılmaya ve güzel işler yapılmaya çalışıldı, çalışılıyor.
Dizi ile, derin devletin varlığına inanmayan toplumdan, derin devleti sorgulayan, buna dair yayınların satışta patlama yaptığı topluma geçildi. Kitapçılarda bu tür eserlerin satışında büyük bir artış olurken, bu derin sorgulama ta Osmanlı zamanlarına indi. Öyle ki Osmanlı dönemindeki derin devlete dair kitaplar yazılmaya, diziler yayınlanmaya başladı..Bu çok güzel bir gelişme.
3- ‘Şiddet içeriyor’ söylentilerine katılmıyorum. Çünkü Mafya Dizisi bu.Kusura bakmayınız,insanlar futbol maçlarında bile birbirini öldürüyorsa, bunda tek suçlu dizilerdir demek, ‘cambaza bak’ demektir.Eğer kişiler izlediklerinden çok etkilenip kendini rollere kaptırıyorsa, bu izleyen kişinin ebeveynlerinin suçudur.
Zira şahsa gerçekle senaryoyu ayırt edecek bilgi verilmemiş, neticede şahıs kişiliğindeki boşluğu rollerle doldurmaya çalışmıştır. Şiddet sahnelerinin sayısı yönünde bir eleştiri yapılabilir. Ancak bu da dizinin ilk yıllarındaki bölümleri içerir.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
bütün yazilarinizi dikkatle takip ediyorm we kurtlar vadisi hakkndaki görüslerinze sonuna kadar katiliyorm. günümüz dizilerinden cok farkli.
arkadasim yorumuna sonuna kadar katiliyorum, vadi sayesinde okuma aliskanligi edinip gercekleri arastirmaya calisan okadar cok insan taniyorumki, insaallah daga nice 10 seneler kutlariz