Tüm insanların hayalleri vardır. Ama bu hayallerini gerçekleştirmekten korkarlar. Bunun en büyük sebebi dışarıdan onu izleyen insanlardır.
Dışarıdan izleyen insanlar sadece eleştirirler. Bazen o kadar anlamsız konuşurlar ki, insan onları görmek bile istemez. Çünkü onlar için hiçbir şeyin farkı yoktur. Ne varsa, eleştirirler. Doğru yanlış farketmeksizin konuşmayı severler. Ancak tüm mesele bununla bitmiyor. Eleştirenler ona maruz kalan insana demedikleri söz bırakmazlar. Hatta bazen küfür bile ederler. Lakin eleştirenler ona maruz kalanların yaptıklarının yarısını bile yapamazlar. Çünkü cesaretleri yok. Bir insan bir şeyi edtdiğinde, önce hayal eder, sonra cesaret eder en son olarak da gerçekleştirir. Ama onu hayal edemeyenler veya sadece hayal olarak yaşayanlar herkesi anlamsız eleştirirler. Kendilerini birşey zannederler. Ancak onların tek yaptıkları bilgisayar başında klavyeye birşeyler yazmaktır. Eleştiriye maruz kalanlar emek harcamış, birşey düşünmüş. Onlar gibi boş manasız yazmamışlar. Buna rağmen insana bir gram bile saygı yok. Mesela 10 dakika aralıkla haberler yazıyorsun, kimse onu dikkate almıyor. Ama haberlerin yalan olduğunu iddia ediyor. Başka bir açıdan da bakalım. Bir besteci veya onun hayalinde olan genç notlarla bir müzik kuruyor. Dinleyicilerse istediklerini söylüyorlar. Ama gençin azimle yaptığı işi dikkate almıyorlar. Saygı duymuyorlar tüm bu emeklere. Belki de bu yazım için beni de eleştirecekler. Bunlara karşı bir cevap veririm:”Saygıya saygı, küfüre küfür”. Her insan istediklerini söyleyebilir. Ama onu gerçekleştirmek cesaret ister. Eğer eleştirmeye gücün varsa, doğru yanlış farketmeden konuşmaya gücün varsa, benim yaptıklarımı sen de dene. Sonda iyi olan kazansın.
Herkes eleştirmeyi seviyor. Ama maruz kalanın emeğini dikkate alan yok. Konuşmak kolay, konuştuğunu yapmak zordur.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.