ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Kurtlar ve Çakallar

Rüstem İsmayılbeyli

22 Haziran 2014 Pazar 09:42
  • A
  • A

Bir orman varmış. Bu yeşilliklerin içinde bir halk yaşıyormuş. Ormanın liderleri çakallar, halkı diğer hayvanlarmış..
Hatta bu ormanı birkaç çakal yönetmiyordu. Tüm sürüye verilmişti bu güç. O yüzden kurtlar özgür değillerdi veya beceremiyorlardı. İçlerinden birkaçı özgürlük, adalet, eşitlik istiyordu ancak sadece birkaç oldukları için istemekle yetinmek zorundaydılar. O çakalların her gün rahat yaşamasına rağmen halkın yani kurtların veya daha küçük hayvanların hayatı mahvoluyordu. Ama aslında o ormanı ayakta tutan liderler değil, kirpiler, ayılar, kurtlar ve diğer hayvanlardı. Ancak her zaman korkak oldukları için o özgürlük kıvılcımını ateşleyemiyorlardı. İzin verilmiyordu. Ateşlemeye kalkanları ormandan sınırdışı ediyor, yiyor, kafese tıkıyorlardı. Çünkü onlar şerefsiz ve adiden başka biri değildi. Haklar, kanunlar, maddeler bir hiçti çakallar için. Onlar sadece karınlarını doyurmak için yaşıyorlardı. Halkına daha iyi durumda olan ormanları değil de berbat vaziyette olan ormanları gösterecek kadar şerefsizti o çakallar.
Günler geçti, sistem değişmedi. Çakallardan biri giderken diğeri geliyordu. Ve bu lanet olası orman aynı durumda kalıyordu. Bir gün özgürlüğün kıvılcımını yakmak isteyen bir grup kuruldu ve onlar diğer hayvanlarında gözlerindeki perdeyi yıkmak için de uğraşıyordu. Nafile, diğer aptallar hala bu durumdan razı olduklarını belirtiyorlardı. Peki sahiden öyle miydi? Tabiki de hayır. Onlar sadece kafese düşmekten, sınırdışı edilmekten, yiyilmekten korkanlardı. Zira bu grup ilk işlerini hiçbir korkusu olmadan yapmaya koyulmuştu. Her ne kadar seslerini duyurmaya çalışsalar da, hepsinin kaderi aynıydı. Düzeltilemiyordu bu sistem. Ancak herşeye rağmen buna mecburdular. Yapacaklardı. Bu özgürlük savaşında yenilecektiler, hep yenilecektiler belki ama sessiz kalmayacaktılar. O adi korkaklardan olmayacaktılar. Artık kurtların hedefi belliydi: Ya özgürlük, ya ölüm! O kıvılcımı ateşleyeceklerdi, gerekirse o ateş ormanı yakacaktı ama bu çakalların kölesi olmayacaktılar. Çünkü bir kurtun doğasında yoktu biraz para için şerefini, onurunu satmak. İsteseler de yapamazdılar. 20 yıldan fazladır devam eden bu esaret bitmeliydi. Bir gün kurtlar uyandılar ve artık o gün çakalların liderliği belki de bitecekti. Kim bilebilirdi? Ama yine olmadı. Niye olmadı biliyor musunuz? Çünkü korkak tilkiler o kurtları yatırmayı başarmıştılar. Çakallar yine galiptiler.
Aylar geçti. Bir gün bir kurt liderliğini ilan etti ve bir özgürlük kıvılcımını ateşlendirme harekatı başlattı. Ya ölecektiler, ya da kazanacaktılar. Ama bu esaretin kölesi olmayacaktılar. Öyle de oldu, mücadele başladı. İlk önce çakalların lideri rahat rahat yine yeneceğini düşünüyordu. Ancak sadece umut edebildi. Çünkü bu kez kurtlar o tilkileri boğmuşlardı. Ve sonda çakallar ormandan kaçtı, liderliğe kurtlar geldi.
Artık galibiyet başından beri inananların olmuştu! Haklarını yedirmemiştiler...

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.