15. Yüzyılın ortalarında Fatih Sultan Mehmet çoğu gençle beraber, Bizans İmparatorluğu'nun Konstantinopol'da yaptırdığı kuleleri yıkmıştır. Gemileri karadan geçirmiştir Türk gençleri, savaşçıları. Ve aylar süren büyük savaşın ardından Fatih Sultan Mehmet genç, cesur askerleriyle Konstantinopol'u, yani İstanbul'u 1453 yılında fethetmiştir. Bu olaydan tam 560 yıl geçti.

20. yüzyılın 10'lu yıllarında soğuk hava şartlarına rağmen, Türk gençleri, hatta meşhur Kınalı Ali bile savaştı ve sonunda yine Türk gençleri, savaşçıları kazandı. Tüm Avrupaya karşın Türk'ler. Bu olaydan ne kadar geçti? 88 yıl.

İki büyük başarı karşısında tam 472 yıl var. Bu kadar zaman içerisinde hiçbirşey değişmemiş, yine Türk gençliği savaşmış, inanmış ve kazanmıştır. Peki 472 yılda birşey değişmezken, bu 88 yılda neler değişti? Çok fazla şey.

Az önce bahsettiklerim Modern çağın öncesinde. Peki modern çağ dediğimiz şey kendisiyle neleri getirdi? Şimdiki genç erkekler gidiyor bir kızı guya seviyormuş gibi onunla alay ediyor. Sonra bunlar ayrıldıklarında çok iyi birşey yapmışmış gibi gelip bunu gururla arkadaşlarına anlatıyor. Sanki büyük bir problemin çözümünü bulmuş gibi. Ha bir de şimdi yaş farketmeden hatta 35'e kadar yaşlılar bile sözlüklerde kendinden küçüklere laf yetiştirme peşinde. En garipiyse, bu sözlüklerde kızlar bile var. Bununla gençlik hiçbirşey kazanmıyor, tam tersi. Türk'ün gücünü, istikrarını unutuyor, kaybediyor. Kızlarsa, dudaklarını büzerek, son model telefonların ön kameralarıyla fotoğraf çekip İnstagram'da beğeni peşinde koşuyor.

Peki bu değişimde herhangi farklı kişi veya kurumların suçu var mı? Kesinlikle hayır. Gençlik geriye gidiyorsa, tek suçlu yine gençlerin kurduğu "Biz Modern çağda yaşıyoruz" ifadesi.