TAKSİM GEZİ PARKI İÇİN,
ÇEVRECİLİK BAHANE,
AYAKLANMA, BAŞKALDIRI ŞAHANE

Yeşili ve yeşilin her tonunu seviyorum. Siz de özgürlüğünüz gibi sevmelisiniz.
-İktidarı, Hükümeti ve baş’ını sevmeyebilirsiniz, benim gibi pek çok icraatını, hatta sizin gibi hiç bir icraatını beğenmiyor olabilirsiniz. ''serbest oylama ile seçilen yönetici insanlar, ancak halkın istememesiyle seçim zamanı gider.'' İlkesini benimsemeli siniz. Demokrasi’nin gereği budur. İktidar a talip olanlar halka kendilerinin daha iyi olduklarını, geçerli kurallar içinde ki yasal eylemlerle inandırmalıdırlar. Protestonun da ölçülü kuralları vardır. Ama böyle İstanbul merkezli, diğer yörelerdeki, birkaç gündür devam eden süreçteki gibi yakıp, yıkmak, değildir.
-Ülkemizle ilgili gizli emelleri olan dış odaklı kesimlere, Vizyonsuz birkaç yerel yönetici polis ve destekçilerinin sert tutumunu çanak tutarak, iç işlerimize müdahale için bahane vermiş, planlı bir operasyonun fitilini ateşlemelerine de sebebiyet vermişlerdir. Olayları kışkırtmak amacıyla sağduyudan uzak demeç, beyanat veren, kışkırtıcı maksatla özel hazırlanmış video ve resim yayınlayan basını, kışkırtıcı amaçla sosyal paylaşım sitelerinden yayın yapıp, yayan, paylaşarak kargaşayı kışkırtan, hele ölüm olmasını arzu edip gizli emelleri deşifre olan'' basın emekçilerini? Kınıyor um.
-Bütün bu olaylara sebep olan ‘’haklı veya haksız’’ sayın Başbakan’ın kışkırtıcı ilk demecini, yetkiliyken yetersiz kalıp sonra çark eden belediye başkanını, orantısız güç kullanan polis ve üstlerini, polis taksimdeki gezi parkı koruluğundan çekildikten sonra, hala ortalığı kızıştıran siyasilerden (muhalefet ve iktidar), ayrıca bunların ekran ve basın kalemşörlerini, en önemlisi, önceleri benimde, hoş görüyle yaklaştığım, eylemlerle daha fazla hasar görmüş zavallı savunmasız ağaçlar ve çevre duyarlılığı için masumane bir şekilde protesto adı altında başlayıp, başkaldırı sınırlarına ulaşan, ortalığı yakıp yıkan, ''sadece maddi çevre hasarının 20 milyonTL olduğu söyleniyor'' izandan uzak bir kısım vatandaşları kınıyorum. lütfen olaylara siyasi ideolojilerden arınarak; salt çevre sevgisiyle geniş açıdan bakınız.
-İnanın benim de hiç umurumda da değildir. Topçu kışlasının neden yıkıldığı veya yeniden yapılmak istendiği. Önemli olan yeşili korumak. Fakat kiminde yeşili bahane edip, gizli çıkarlar peşinde olduğunun da ifşa edilerek belirlenmesi gereklidir, Aslında çevreye duyarlı eğitimli genç insanlarımızın ne kadar kışkırtılmaya açık olduğunu gözlem lememle birlikte, nüktedanlıkta yaratıcı, saf, dürüst, paylaşımcı ve iyiliksever olduğunun da fark edilmesi gereklidir.-Tüm idarecilerin güç kibirliliğinden kurtulup, Devlet i Aliyyenin kurucu şeyh’i Edebali’nin ''ey oğul'' diye başlayan nasihatini, gözlerinin önünde bulundurarak her maddesini bir ilke, şiar olarak kabullenmelidirler.
-Yaşanılan hadiselerden olumlu ders alıp, bireysel hürriyetler ilkesinde, birbirlerinin alanına saygılı, sağduyuyla kutuplaşmadan uzak, ülke geleceğini birlikte kurmanın yolunu, kazanıma dönüştürmeyi bilmeliyiz. Gençler tüm hizmetlerin kendileri için ve gelecek nesilleri için yapıldığını kavramalı, yapılacak köprünün, havaalanının, kanalın vs.lerinin fayda ve zararlarını bireysel akıllarıyla tartıp, kararlarını ona göre vermelidirler. Tabii ki hizmet aldıkları mevcut köprüleri ve diğerlerini de göz ardı etmeden. Hükümet Taksimi, salt yeşili koruma, çevreyi ve çevreci kaygılarla yaklaşan kesimin kaygılarını göz önünde bulundurarak. Şiddetten uzak sağ duyulu olarak, protesto olaylarını zamana yayarak frenlemeli. Kendi doğrularını daha geniş kesimlere anlatarak tekrar güven tazelemelidir.
- Benimde desteklediğim, şiddetten uzak, çevreci gençlerinde, perde arkasında görünmeyen ama olaylardan politik, ekonomik gibi değişik çıkarları olan diğer kesimden ayrılarak, Uygulanabilinir çevre güvencesini de aldıktan sonra, evlerine dönmelerini. Tüm tarafların da demokratik kozlarını gelecek günlerde yapılması öngörülen yerel ve genel seçimlerde paylaşmalarını dilerim. Ayrıca bu olaylardan dolayı hayatını kaybeden polis ve protestoculara başsağlığı diler, tarafların zarar görenleri içinde muhataplarının da verdikleri zararla orantılı cezalandırılmasını talep ederim
-Yer: istanbul, Şişli, mecidiyeköy ''taksim- beşiktaş'' yakınlarında bir yer. Olayların başladığı 2. gündeki aynı görüşlerimi taşımamla birlikte, daha panoramik açıdan izlenimim. -farklı düşünürseniz birey' siniz. Özgür düşüncemle oluşturup, bakış açımla yoğurarak, gördüğüm manzara dan saygılar, sevgiler.
İsmet Erdoğan
herdogan@hotmail.com