Önce haberi okuyalım: “CHP Silivri Gençlik Kolları üyelerinin, taşıdıkları bir pankartta Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi ile Kur'an-ı Kerim ayetlerini kıyaslaması tepki çekti.
Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nin okullardan kaldırılacağına ilişkin iddiaların gündemde olduğu bir dönemde CHP Silivri Gençlik Kolları da daha sonra asılsız olduğu anlaşılan bu iddiayı protesto için protesto gösterisi yaptı. CHP'li gençlerin, bir kaç ay önce düzenlenen yürüyüşte 'Gençliğe Hitabe Ayet Değildir, Atatürk'ün Vasiyetidir Çiğnetmeyiz' yazılı bir pankart açtığı ortaya çıktı. Kısa süre önce sosyal medyada paylaşılan pankart büyük tepki çekti.
Kur'an ayetleri ile Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nin kıyaslandığı pankartın tepki çekmesi üzerine eylemi gerçekleştiren Silivri CHP Gençlik Kolları, eylemin arkasında olduklarını söyledi. CHP Silivri Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Biryan Cevizli ise 'Pankartı biz açtık, o zaman öyle gerekiyordu, arkasındayız' dedi. Partinin Silivri yönetimi ise söz konusu pankarttan yeni haberleri olduğunu kaydetti.” (http://www.haksozhaber.net/mobi/news_detail.php?id=40427)

CHP’li gençler inanmayabilir; ateist veya başka bir dinden de olabilirler. Kemalizm İdeolojisini din olarak benimsemiş olabilirler. Ama bu onların İslam’a saldırmalarını meşru kılmaz. Ayet, Allah’ın kelamıdır. Zımnen ayeti çiğneyeceklerini beyan edenler İslam ile savaşmayı kabul etmiş demektir. Nutuk olsun veya herhangi bir kitap olsun Allah’ın ayetlerinden üstün tutmak hatta onu çiğneyeceklerini ifade etmek Allahü Teâlâ (cc)’nın ayetlerine karşı savaşmak demektir. Allah’a karşı savaşanlar ise asla kazanamayacakları bir savaşa girmişlerdir.

“Allah’ın göklerdeki ve yerdeki mülkiyet ve tasarrufuna, Allah’ın yaratmış olduğu herhangi bir şeye ve ecellerinin gerçekten yaklaşmış olması ihtimaline hiç bakmadılar mı? Artık Kur’an’dan sonra başka hangi söze inanacaklar?” (Araf Suresi: 185) Hangi söze inanacaklar… Tabii ki Nutuk’a… Kabir de ondan sorulacaklar ya… Ahirette “senin ayetlerini çiğnedik Nutuk’u baş tacı ettik. Hadi bizi cennete al diyecekler ya… Böyleyse mesele yok… Allah’ın ayetlerini çiğneme cüretinde bulunanlara hatırlatma: “Allah kimi saptırırsa onu yola getirecek bir kimse yoktur. O, onları kendi hallerine bırakır ve kendi azgınlıkları içinde yuvarlanıp giderler.” (Araf Suresi: 186) Demek ki Allahü Teâlâ (cc) CHP’lileri Ebu Cehil’in yanında misafir edecek. Biz ne yapabiliriz ki… Orada da ağaç var: “Şüphesiz zakkum ağacı günahkârların cehennemdeki yiyecekleridir. Zakkum ağacı erimiş maden gibidir. İnsanların karnında tıpkı sıcak suyun kaynaması gibi kaynar.” (Duhan Suresi: 43)

“Hiçbir şey yaratmayan ve kendileri yaratılmışları mı Allah’a ortak koşuyorlar.” (Araf Suresi: 191) Bunlar ortak ta koşmuyor taptıklarını… Bizzat ortak koştuklarını Allah’tan büyük görüyorlar. O’nun adına ayetleri çiğneriz hezeyanını savuruyorlar. Ama “O taptıklarınız, ne o tapanlara (yani size) ne de kendilerine yardım edebilirler.” (A’raf Suresi: 192)

İnsanların en zalimi Allah’ın ayetlerini tahkir edenlerdir. Bu konuda Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Allah’a karşı yalan söyleyen ve doğru kendisine geldiği zaman onu yalan sayandan daha zalim kim olabilir? Kâfirlerin yeri cehennem de değil midir?” (Zümer Suresi: 32) Kur’an ayetlerini küçümseyen kimseler ahirette ebedi kalacakları cehenneme gireceklerdir. Dünyada da kâfir ismi ile anılmakla kalmazlar İslam Fıkhı’nda kendilerini “harbi” konumuna düşürürler.

“İnsanlardan kimi de Allah'tan başka şeyleri O'na eş tutuyorlar da onları, Allah'ı sever gibi seviyorlar. Oysa iman edenlerin Allah sevgisi daha kuvvetlidir. O zulmedenler, azabı görecekleri zaman bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının gerçekten çok şiddetli bulunduğunu keşke anlasalardı.

O zaman kendilerine uyulan kimseler, azabı görerek kendilerine uyanlardan kaçıp uzaklaşmışlar ve aralarındaki bütün bağlar parça parça kopmuştur.

Onlara uyanlar da şöyle demektedirler: "Ah, bizim için dünyaya bir dönüş olsaydı da onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık!" İşte böylece Allah onlara bütün amellerini, üzerlerine yığılmış hasretler (pişmanlık ve üzüntüler) halinde gösterecektir. Onlar bu ateşten çıkacak değillerdir.” (Bakara Suresi: 165-167)

Keşke ahirete intikal etmeden önce anlasalardı. Ama atalarına ibadet edenler, aklıyla düşünmezler hezeyanlarıyla yaşarlar:

“Onlara: "Allah'ın indirdiğine uyun." dendiği vakit de: "Yok, atalarımızı neyin üzerinde bulduysak ona uyarız." dediler. Ya ataları bir şeye akıl erdiremez ve doğruyu seçemez idiyseler de mi onlara uyacaklar?
O kâfirlerin hali, sadece bir çağırma veya bağırmadan başkasını işitmeyerek haykıranın haline benzer; onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, akıl da etmezler.” (Bakara Suresi: 170-171)

Kur’an’a hakaret edenlerin cenaze namazı kılınmayacağı sabit bir hükümdür. Akaid Kitaplarımızda bir kişi Kur’an’dan bir şeyi, ayıplarsa kâfir olur hükmü kayıtlıdır. Kur’an’daki bir hükmü çirkin buldum diyen kimsenin de küfründe şüphe yoktur. Bu sebeple CHP’liler ahiret hayatlarını feda etmeseler kendileri için hayırlı olur.

Nutuk, ölümlü bir beşerin yazdığı sıradan bir kitaptır. Onu ayetle bir tutmak yeryüzündeki bütün Müslümanlara hakaret etmektir Ama siz bilirsiniz… Siz devam edin!.. Dünya ve ahirette Allah’ındır. Bize düşen aşağıdaki ayetleri size okumak!..

“De ki: Ey kafirler!..
Sizin taptıklarınıza ben tapmam.
Siz de benim taptığıma tapıcılar değilsiniz.
Ben asla sizin taptıklarınıza tapacak değilim.
Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz.
Sizin dininiz size, benim dinim banadır.” (Kafirun Suresi)