Gönül isterdi ki bugün Mısır’da demokrasinin kazandığını, zalimin Yaradan’ın Kahhar ismiyle kahrolduğunu, Ortadoğu’da barışın galip geldiğini yazayım. Fakat Mısır hakkında ki ilk yazımın üzerinden yaklaşık bir buçuk ay geçmesine rağmen Mısır’da her şey daha da kötüye gitti.
Maalesef son firavun el-Sisi zulmünü artırarak devam ettirmekte. Mazlum ve masum Mısır halkı katlediliyor halen daha.
Ama biz biliyoruz ki Ziya Paşa’nın da dediği gibi ‘Zâlimlere mehl olmasa matlûb-ı ilâhî / Bir demde yıkar âlemi mazlûmların âhı’. Yani o yüce Rahman-ur Rahim zalimlere süre vermemiş olsa mazlumun ahı dünyayı ters düz eder. Elbette öyledir, eşkıya dünyaya hükümran olmaz elbet. Zalimin bir planı varsa Allah’ında vardır.
Ne güzel söylemiş söyleyen ‘Zulm ile abad olanın, ahiri berbad olur’. Elbet bir sabah güneş mazlumlar için daha güzel doğacak ve o gün Allah’ın laneti zalimlerin üzerine çökecektir.
Siz zannedersiniz ki zalim ceza görmez yaptıkları yanına kâr kalır. Ama tabi ki de böyle değildir. Şeyh Galip’inde buyurduğu üzere ‘Mazlûma olur keyfer-i bed-hûyî-i zâlim / Iklîm-i gamın başka bir hâlet var içinde’. Elbette her şeyin içinde bir gizli sır-ı İlahi vardır.
İşte tüm bu söylediklerim için bize de bir şeyler düşmekte tabi. Büyük insan, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ne diyor: Firavunun karşısında olmak yetmez, Musa’nın da yanında olmak gerekir. Bu bize de, tüm Müslümanlara da, tüm dünyaya da bunu yapmak yaraşır.
İşte bu noktada maalesef beni insanlıktan utandıran olaylar patlak vermekte. En başta Harameyn-i Şerifeyn’e hâkim olan Suud krallığı ve Müslüman olduğunu iddia eden körfez ülkelerinin katliama destek vermeleri. Ve tabi ki her zaman ki gibi batı ülkeleri. Yine sessiz, yine tepkisiz.
Ama bunların hepsinin yanı sıra beni üzense 3 defa darbe acısını yaşamış, yüzlerce gencini bu darbelerde yitirmiş ülkemin bazı kesimlerinin Mısır’da ki katliamı kınamak yerine bu noktada bile iç siyaset yaparak karşıt görüşlere saldırmasıdır.
Bunların yarası içlerinde bulundukları islamofobik zihniyetin insanlıklarını bile kör etmesidir. Materyalizmin çürüttüğü beyinlerinde ki hastalık gönüllerine sıçramıştır. Ne diyor Üstad: Yalnız göze güvenen şu kör akılcıya bak! / Başını kuma sokmuş deve kuşundan ahmak!
Bugün Mısır’da İhvan galip gelmezse kimse Ortadoğu’da barış hayalleri kurmasın. Tıpkı Doğu Türkistan’da Türk kardeşlerimin galip gelmemesi halinde orada bir daha barış olmayacağı gibi. Tıpkı Suriye’de muhaliflerin kaybetmesi durumunda orada da demokrasi hayal edilmeyeceği gibi.
Ey Hak âşıkları, ey barış güvercinin süzülüşüne hayran güzel insanlar işte gün sizindir, ölüm yok bugün size. Bugün size zindanlar kurtuluş. Bir Allah dostunun da dediği gibi zindanlar bugün mekteb-i Yusufiye. Bugün seni tutsak edecek kimse yok. ‘ Kardeşim sen özgürsün.’ Töredir konan göçer doğan gün batar elbet bu zulüm zamanlarının da bir bitişi vardır elbet. Sen sabret ve dayan.
Yine son sözü üstad söylesin yakıştığı gibi:
Her şey, her şey şu tek müjdede;
Yoktur ölüm, Allah diyene
Canım kurban, başı secdede,
İki büklüm, Allah diyene
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.