Ortadoğu büyük bir satranç tahtası.
Amerika ilk zamanlar rakipsiz oynuyordu.
Hani filimlerde olur ya,
Fildişi taşlardan bir Satranç takımı,
Kapının yanında cam sehpanın üstünde durur.
Kır saçlı bilge milyonerimiz kapıdan geçerken bir taş oynar.
Akşam eve girince bir daha oynar.
Kendi kendine takılır.
Aynen bu şekilde oynadı Amerika.
Amerika Afganisan, Irak, Libya ve Tunus’ta çok rahattı.
Adeta bekçisiz taş yeme hamleleri yaptı.
Kuralsız oynadı, işine gelince çapraz ilerledi.
İşine gelince düz yedi.
Hatta bir ara keyfe keder zar bile attı. Ne alaka ise.
İlk arıza Gürcistan’da çıktı.
Sanki Tek başına takıldığı tahtaya bir oyuncu girmişti.
Akşam bıraktığı piyon yerinde durmuyordu.
Yerinden mi oynamıştı ne?
Sonra gizemli oyuncu Suriye’de iyice ortaya çıktı.
Garibim Ortadoğu ülkeleri domino taşı gibi devrilmişti.
Ama Suriye bir türlü devrilmiyordu.
Gizemli oyuncu Rusya’ydı.
Suriye Rusya’nın arka bahçesi gibiydi. Bir nevi sol çapraz kale bölgesi.
Amerika bir girdimi Şahı arkadan çevirecekti.
Ama bu defa taşın koruması vardı.
Yoktu öyle beleşten Çoban matı, yok kale fil yemesi.
Bu defa sağ Çapraza yöneldi Amerika, Ukrayna’ya
Karıştırdı meydanları,
Ama beklenmedik bir şey oldu, kimsenin tahmin etmediği bir şey,
Rusya adeta vezir fedası yaptı.
Ukrayna düşerken Bir hamle ile Kırım çatırdadı.
Daha bitmedi, tahtada denge bozuldu bir kere,
Şimdi şçoyun yeniden kurulacak ve diğer hamleler peş peşe gelecek.
Bu defa perde aralanıp rakipler birbirinin gözünün içine bakacak.
Şimdi önemli olan bu oyunda, Şah yada piyon olmak değil,
Zira oyun sonunda şahta piyonda aynı torbaya girer.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.