Uzun zamandır izliyorum olup bitenleri. Susmak istiyorum, susmalıyım diyorum kendime; zaten elini vicdanına koyup da günlerdir konuşan, yazan, anlatmaya çalışan insanlar var ve biliyorum ki günlerce de bunları yapmaya devam edecek bu insanlar. Ama ben de naçizane içimdekileri dile getirmeden daha fazla devam edemeyeceğim…
Nasıl bu kadar kör olduk? Hangi ara bu kadar duyarsızlaşıp kendi çıkarımıza uymayana kulağımızı-gözümüzü kapadık? Nasıl böyle bencil, böyle kendini beğenmiş, böyle cahil insanlar olduk? Hangi ara ottan-tüyden, buluttan-nemden sebeplerle birbirimize kızıp-küsüp, sırtımızı döner hale geldik? Bizler, insanlığımızı, egolarımız için, sadece benim doğrum doğrudur diye bağnazlık yapıp, bağıra bağıra orda burada zorbalık yapma noktasına hangi ara getirildik de farkında değiliz, ne yazık ki!... Kendini okumuş-aydın diye nitelendiren insanlar bile tarafsızlıktan, gerçekten yana olmayı bırakalı, ben merkezci yaşam tarzını seçeli çok olmuştu da, benim güzel halkım ne zaman öz değerlerini kaybetti bilmiyorum…
İnsanlar yok yere öldürülüyor kimsenin sesi çıkmıyor. Çocuklar katlediliyor, üç-beş gün cık cık yapıp geçiştiriyoruz. Haksız yere insanlar topraklarından sürülüyor, akıllı olsalardı diyoruz. Bir yerlerde darbeler oluyor, demokrasi için diyenleri alkışlıyoruz… Ne kadar zaman daha birilerinin istediği olsun diye, dünya böyle parça parça edilsin diye, masum insanlar pisi pisine sırf çıkar uğruna katledilecek ve bizler de saf saf onlara hizmet edeceğiz; bilinçli ya da bilinçsiz?!
Allah aşkına bu ülkede, Deniz gezmiş gibi, ölümle olduğu gibi işkencelerle de hayatı mahvolmuş kaç insan var? Ya da Menderes gibi aşağılanmış kaç insan? İş bu halken darbeye ve darbecilere küfür yağdıranlar ellerinde olsa bugün bu ülkede onlarca kez darbe yapmışlardı; sırf kendi boruları ötmediği için! Acaba sanıyorlar mı ki bugün Mısır’da yaşananlardan farklı olurduk? Maalesef tarih tekerrürden ibaret sözü defalarca ama defalarca kez doğruladı kendini. Tarih daha ne kadar tekerrür edecek bilmiyorum.
Ama biliyorum; hala tarafsız tarih öğrenmedikçe, sadece kendi ideolojimize ya da inancımıza yakın kişilerin kitaplarını okuyup yayınlarını takip ettikçe, sırf kendimize kültür olarak yakın görmediğimiz için bile insanların ölmesine ses çıkarmadıkça, bencilliğimizi ayyuktan indirmedikçe, gerçek adalet-eşitlik-tarafsızlık üçgeninden bakmadıkça, sen-ben-o-bu-şuculuklarımızı daha çok sürdürdükçe, aynı topraklarda yaşayıp aynı acıyı çekmemize rağmen bizler birbirimize düşman olma noktasına geldikçe… maalesef birileri bunlardan hep ama hep nemalanacak ve bizler de aslında yol kat ettiğimizi sanarak olduğumuz yerde sayarken insanlığımızdan maalesef biraz daha ödün vereceğiz!
Maalesef … Elimizi kalbimize-vicdanımıza koyup, empati yapmak kolay iş değil; insan olmak insan olarak doğmak da değil! Maalesef.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.