Uzunca bir aradan sonra tekrar yazma gereği duymam, bazı gerçekleri hatırlatmak isteğimden ileri gelmektedir. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu aciz kardeşiniz nesir kurallarına pekte haiz değildir. Yazdıklarım sadece şahsi fikirlerimi sizlerle buluşturma arzumun bir tecellisidir. Hatalarım varsa bunları dinlemeye ve düzeltmeye hazır olduğumu söylemek isterim, eğer bilmeden yazdıklarımla birilerinin veya bir zümreyi zan altında bıraktıysam özür dilerim.
Gelelim konumuza gündemde gene ülkemizde yaşayan idolojik iç kutuplaşmanın getirmiş oldugu bir fikir savaşı dönmektedir. Lakin bu fikir savaşı birbirinden istifadeden ziyade suçlama ve sataşmalarla sürdürülmektedir.
Bizim milletimiz yüzyıllarca farklı kültür ve görüşten insanları bünyesinde barındırarak onları adilane bir şekilde yönetmiş ve hiç bir şekilde kültür savaşına müsade etmemiştir.Olayları her zaman sulh içerisinde çözümlemiştir.
Bunların hepsine eyvallah da bugün neden çözülmüyor bu sorunlar, analiz edelim.
Bugün ülkemizde yaşanan fikir savaşlarının cengaverleri çok parçalıdır. Yukarıdan baktıgınız zaman iki ana kutup görülmektedir ; Nedir bunlar sağ ve sol fraksiyon olmak üzere iki kutuptur. İçeriye girdiğimiz zaman sağ veya sol hiç fark etmez, içerisinde onlarca parçaya ayrılmış hem kendi içerisinde hemde karşıt görüşle devamlı bir çatışma mevcut, bu çatışmayla beraber hemen hemen herkes kendisini belli bir grubun içerisinde buluyor ister istemez, halkın büyük çoğunluğu bu durumdan rahatsız olduğu halde kendini bir tarafta olma zorunluluğu içerisinde hissediyor.
Yaşamakta olduğumuz bu kaosun temel sebebi yukarıda arz ettiğim durumdan ibarettir.Pekala biz bu duruma nasıl girdik. 27 Mayıs ihtilali öncesinde bir takım kıpırdanmalar olsa da, büyük değişim ihtilal sonrasında büyük şehirlerde başlamış ve ülkenin tamamına sirayet etmiş tamamen dışarıdan ihraç ettiğimiz bir öğretiden başka bir şey değildir.
Halbuki o tarihten yarım asır evvel birbirimize sarılmış ve istiklalimizi kazanma arzusundaydık. O günün insanlarına sorsaydınız böyle bir durumun olacağını tahin dahi edemezdi. Çünkü o günlerde görüşü ne olursa olsun, etnik kimliği ne olursa olsun tek bir düşünce hakimdi milletin vicdanında; memleket kurtulsun da canımızda malımızda feda olsun.
Değerleri arkadaşlar bizi bu duruma sokanların, bizim halimizden aldığı keyif yeter artık, silkelenip kendimize gelelim. Tarihimizde binlerce gaileleri atlatmış bir milletin evlatları olarak bu durumuda bertaraf etmek bizim elimizde, yıllarca birbirimizi dinlemedik. Bizi birbirimizle konuşturmadılar, konuşsaydık hallerdik bütün sorunlarımız; gelin birlik olalım konuşalım. Halledemeyeceğimiz hiç bir sorunumuz yok çünkü biz millet olarak kardeşiz, kardeşimin görüşleri benimkinden farklı olabilir ama genede kardeşiz.
Biz Gelmedik Kavga İçin
Bizim işimiz sevgi için
Hakkın evi gönüllerdir
Gönüller Yapmaya Geldik ..
Yunus Emre
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.