İhvan liderinin Adeviyye Meydanı’nda şehit edilen kızı Esma’ya yazdığı mektup tüm müslüman dünyasında olduğu gibi Türkiye’de de yankı buldu.
“Sana elveda demiyorum, bilakis görüşmek üzere…” diye başlayan bir mektup.
Başbakan ulusal bir televizyon programında canlı yayında bu mektup okunurken ağlamıştı.
Hüzünlendi demiyorum, ağladı.
İşte bir ülkenin başbakanı ağladı.
Ama başbakan gibi değil bir baba olarak ağladı.
Mektupta geçen; “sen yanımızdayken bile bizimle değilsin” ifadesi ağlattı belki de. Kendi kızının kapısına bıraktığı yazılı notlar geldi aklına bir baba olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın.
Gece yarılarına kadar bu ülkenin dertleriyle dertlenirken unutmuştu ailesini.
Bir derdi vardı.
Bir sevdası…
Ülkesi adına.
Bunu siyasi arenada kullanacaklarını bile bile ağladı Sayın Erdoğan.
Bir baba olarak.
Böyle bir derdi böyle bir sevdası olmayanlar anlayamazdı gözyaşlarını.
Anlayamadılar da zaten.
“Diyar-ı Dicle’de bir kurt kapsa kuzuyu
İlahi adalet sorar Ömer’den onu”
düsturunu benimsediği için ağladı.
Osmanlı’nın mirası bu heybetli ülkeyi daha ilerilere taşımak adına unuttuğu ailesini, mektupla içselleştirerek ağladı.
İnsan olduğunu hatırlayarak ağladı.
İnsanlığını unutmadığını göstermek için ağladı.
Ya onlar ne yaptı?
İnsanlığı unutup hunharca siyaset malzemesi yaptılar bunu.
Başka…
Yıllarca güldüler ağlanacak halimize.
Ne çabuk unuttunuz?
Amerika’lara gidip de al pençe divan durduğunuzu.
Ne çabuk?
Biz unutmadık.
Bu sadece küçücük bir örnek. Ağlattınız yıllarca bu ülkeyi kendi yanaklarınızdaki gülücükler eksilmesin diye.
O gün el pençe divan duranlar acaba kimi temsil ediyordu?
Çok merak ediyorum şimdi.
Bir babanın gözyaşlarından siyasi beklenti içerisine girenler, bir mektupta arasalardı kendilerini nasıl bir mektuba içerlerlerdi?
‘Sevgili babacığım, ben buralara çok alıştım, sabah sporuyla güne başlıyorum.. Derslerim çok iyi, bu arada dans kursuna yazıldım. Öğleden sonraları da kalan boş zamanımı bu şekilde değerlendiriyorum. Beni merak etmeyin yakında erkek arkadaşımla sizi ziyarete geleceğim.’
Böyle bir mektup elbette yok elimizde.
Merak ediyorum acaba böyle bir mektup bekleyerek mi dertlenecekler vatandaşın derdiyle?
“Dertliyiz biz, sevdamız var” diyor ya Başbakan her seferinde.
Hem de ailesini unutacak kadar dertli.
Bu gözyaşlarını da ancak millet sevdası, ülke sevdası olan anlayabilir.
Gerisi boş.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.