Bir bayramı daha geride bıraktık.
Zarar…
‘Bugünde zarar ettik’…
Evet…
Adam hep öyle dermiş ya ;’bugünde zarar ettik’…
Esnaf komşusu dayanamamış;’Allahtan kork be’ demiş sinirle. ‘Allahtan kork içimizde en iyi işi sen yapıyorsun. En iyi kazanç da senin ama yine de gözün doymuyor. Yeter be’ diyerek devam etmiş.
Adam bakmış duruma ; ‘yahu’ demiş, ‘ben dükkânın kazancından bahsetmiyorum, ömürden ömürden…’
Evet zarardayız.
Zira, giden bir bayram daha ömürden gitti.
Zarardayız…
Kâra geçmek için ne yapabilirdik?
‘Kurbanı kurban, bayramı bayram’…
İnşallah öyle olmuştur.
Bu kurban bayramının ayrı bir özelliği daha vardı Türkiye için.
Malum, yerel seçimlere az bir zaman kaldı. Bu bayram kurbandan çok siyaset konuşulduğuna eminim.
‘Kurban siyaseti’.
Hayırlısı bakalım.
‘Kurban siyaseti ile heyecanlanan ilçelerden birisiydi Karapınar. Konya’nın en büyük ilçelerinden. Benim de memleketim.
Bunun için benim gözümde ayrı bir yeri var Karapınar’ın. Bu aralar iki tane bakan ağırladı memleketim Karapınar.
Konya milletvekillerinin sıkça uğradığı ama Bakan düzeyinde unutulan Karapınar, son dönemde zengin kömür rezervi ile bölgenin hatta Türkiye’ni ilgi odağı oldu.
Enerji Bakanı Taner Yıldız derken, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu da ağırladı.
Bu bağlamda küçük bir hatırlatma da yapmak isterim. Yaşım çok ilerlemiş değil ama yine de bunca yıllık ömrümde ya da Karapınar’da kaldığım sürede, bakan ya da başbakan düzeyinde 80’li yılların sonuna doğru Demirel’i hatırlıyorum Doğru yol Partisi döneminde ve Başbakan düzeyinde Karapınar’a geldiğini.
O da hayal meyal…
Ha bir de Turgut Özal, Karapınar çevre yolundan geçecek diye siyah önlük ve beyaz yakalarla beklediğimiz anlar geçti gözlerimin önünden. Belki makam aracının içinden bize sallayacağı el için saatlerce bekletildiğimizi hiç unutmam.
Nerden bilirdik ki çocuk aklıyla, politikacıların randevularına saatinde gelmeyeceğini…
Neyse…
Beklediğimiz yanımıza kâr kaldı.
Hatta kalmadı bile hâlâ bekliyoruz ki gelsinler.
Nerdeeee…
Biraz Ak Parti’nin ilçe ziyaretleri kapsamında vekiller ya da başkanların lütfen! uğradığı yer işte.
Ne zaman ki, rezerv bulundu, Karapınar akla geldi. Böyle bir ilçenin varlığı hatırlandı.
Yazık…
Buna da şükür.
Dedim ya…
Enerji Bakanı Taner Yıldız büyük müjdelerle! geldi ilçemize.
Acaba öyle mi?
Unutulan Karapınar şimdi “bize Allahın bir lutfu” oldu. Bırakın da o lütuftan biz de faydalanalım.
Yine Dışişleri Bankımız Ahmet Davutoğlu’da benzer lütuf ve müjdelerle geldiler Karapınar’a.
Peki o “lütuf” kime?
Karapınar halkına mı?
Konya bölgesine mi?
Yoksa Türkiye’ye mi?
Hangisi?
Büyük ihtimal işletmesi ALARKO’ya verilip Karapınar halkına avuç yalattıracaklar.
Konya Tarım Havzası ise bunda en büyük pay sahibi Karapınar olduğu gerçeğini kimse inkâr edemez.
Alın size bir öneri.
Getirin çiftçiyi bir araya, ortak bir çalışma alanı kurun, kredi desteklemeleriyle de Karapınar’ı seracılığın merkezi haline getirip bir kez daha şahlandırın.
Varsın birileri ihtisası ALARKO’ya versin, birileri ağırlığı Karaman’a kaydırsın.
Yapın bunu.
Karapınar şahlansın, bölge şahlansın, Türkiye şahlansın.
Yoksa yine ALARKO lütfederse bu yatırımdan faydalanabiliriz.
O zaman soruyu yine soralım; bu lütuf kime?
Yoksa ‘zararda mıyız