Uzun bir süre sizlerden ayrı kaldım.
Uzun demişsem bir ay kadar bir süre…
Sizler bu süreyi ne kadar uzun ya da kısa olarak bakıyorsunuz? bilemem ama bana çok uzun bir süre gibi geldi.
Yazmak bir görevdir, bir sorumluluk…
Mesuliyet…
Böyle bakıyorum ben.
Yazmak bir sanattır ayrıca. Teşbihte hata olmasın ama sanatçı, sanatını icra edemediği zaman çok yaşamaz.
Bir de bu taraftan bakın olaya.
Şimdi…
Mesuliyet kısmı biraz daha ağır basıyor.
Neyse…
Yeniden buluşmak güzel.
Bu arada neler mi yaptım?
Çok şey…
Gündem çok hızlı değişiyor Türkiye’de. Bu hıza ayak uydurabilmek ne mümkün? O günden bugüne neler yaşandı? sorusuna verilecek cevap sayfalara sığmaz.
Dedim ya;Türkiye’de gündem çok hızlı değişiyor.
Gündem değişirken bazı şeyler değişmiyor maalesef.
Meselâ ‘zihniyet’.
Tabi ki ‘zihniyet’ kelimesini okuyunca yazının sonunu çoktan gözlerinizin önüne getirdiniz. ‘Bu ülkede zihniyet değişmez’ yaftasını da hemen yapıştırıverdiniz değil mi?
Ama durum biraz daha farklı bu sefer. Zira kurumlar asında da ‘zihniyet’ aynıymış. Ben de elimdeki belgelerden öğrendim bunu.
Efendim konu şu; 17/09/2013 tarihinde 80516333/755/2505526 sayılı İl Milli Eğitim Müdürlüğünün İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne yazmış olduğu yazı ve ekinde(bu eklerin ve dosyaların hepsi elimde) bina durumu ile ilgili onayda Konya İlinde en başarılı Eğitim Merkezi seçilen Meram Halk Eğitim Merkezi ve ASO Müdürlüğü’nün de, Meram Mevlana İmam Hatip Ortaokulu yanında bulunan Spor Komplesinin içindeki sergi salonuna taşınması istenmektedir.
‘E ne var bunda?’ demeyin. Çünkü asıl gariplik burada başlıyor. Bir kurumun diğer bir kurum binasını nasıl “işgal ettiği” ortada. Bunu yapanlara seslenircesine bilgi başlığında aynen şöyle denilmiş;”bu oyunun adın ne?”
“Devlet işlerinde bütün işler şifahi emirlerle mi yürütülüyor?” sorusu sorulup, mesnetli açıklamalar yapıldıktan sonra, “bu konuda oynanan oyunun adı nedir? Biz size söylemek istemiyoruz. Ancak bu Bizanslıların aklına gelemeyecek oyunu tezgâhlayanların gün gelir hesabı sorulur. Unutmamalıdır ki, eden bulur” denilerek bitirilmiş.
Halbuki İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne tahsis edilmesi istenen Meram Halk Eğitim Merkezi binasının tahsisi 1982 yılında Maliye Bakanlığı’nca MEB Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü’ne Okuma Yazma seferberliği ve kurs faaliyetlerinde kullanılmak üzere verilmiş.
Şimdi soruyorum; hangi kurum daha resmî?
Dahası, Sayın Başbakan’a bir dilekçe yazılmış ilgili konuda. Adı geçen Halk Eğitim Merkezinin başarıları sıralandıktan sonra, belki de ‘bundan sonra ne olacak? sorusu yöneltilmiş.
Üstelik ‘size de burayı lâyık gördük’ emri vâkisine bakıp da kendilerine gösterilen spor kompleksinin, elektrik, su, internet gibi imkânların olmadığı bir kapalı alana mahkûm etmek ne oluyor?
Belediyeler, KOMEK gibi, ‘işsize iş kapısı’ aralamaya çalışan, dahası sokaktaki eğitimsizleri eğitmek adına yola çıkan kurumların lüks binalarda yapılan eğitim görüntülerinin bilboartlarda gezdiğini gören bir vatandaş bu durumu nasıl okuması gerekir?
O zaman bir soru daha; Halk Eğitim Merkezleri sizin istemediğiniz bir insan tipi mi yetiştirmeye çalışıyor?
Bilmem…
Anlatabildim mi?
Yine kendilerinin bilgi notuyla bitireyim yazımı…

“Bu oyunun adı ne?”