Bugün Gazetesi’nde Gürsel Tekin’e dayanarak verilen habere göre, Gürsel Tekin; seçimlerde AK Parti’nin hile yapacağı tezi iddia edilmiştir. Hâlbuki haberin yalanlığı çok önceden bellidir. Ve Türkiye’de vatandaşlığa geçmenin kuralları önceden bellidir. Bu haber 7 Şubat MİT Darbesi’nden bu yana süren savaşın, uzun soluklu bir mücadele olacağı izlenimi oluşturmaktadır. Yani AK Parti, dershaneleri kapatmama kararı alsa bile hükümetle savaş devam edecektir.
Bu savaş, son derece hassas ve toplumun tümünü kaosa sürükleyecek bir nitelikle yürütmektedir. Seçimlere karşı “hile” söylentisi, Türkiye’de darbeden daha beter çatışmalara vesile olabilir. Ayrıca Camia Örgütü’nün “Hükümet, dershaneleri kapatmak için PKK Terör Örgütüne söz verdiğini ima etmesi” hem çözüm sürecini çöpe atmayı amaçlamakta hem de hükümetin ortağının PKK olduğu gibi bir imaj yayılmaktadır. Aynı çevreler, Hükümetin sadece PKK ile değil Suriye’de El-Kaide ile de irtibatlı olduğu imasını yapmıştır. Yine aynı çevrelerin içeride olan Generallere üzüldüğünü beyan eden açıklamaları Hükümet ile orduyu karşı karşıya getirmek amacına yönelik olabilir. Kızlı erkekli evleri sürekli haberleştirme hevesi de, “Beyaz Türkleri” ve Kemalist hassasiyetleri kaşımak içindir.
Hükümet, stratejisini uzun soluklu olarak kurmak zorundadır. Zira Türkiye’nin siyasi ve sosyal yapısını gerekirse darmadağın edecek bir savaşa çoktan hazırlanmıştır. Bu noktada hükümet, son derece kararlı hareket etmek zorundadır. Gazetelerinde AK Parti’yi devirme planı yayınlayan örgütlerin, içte ve dışta destekçileri mevcuttur. Gezi Hadiseleri devam etmektedir ve Ergenekon sanıklarının ifade ettiği gibi sıcak bir Kasım Ayı yaşanmaktadır.
Tüm toplumun oynanan tehlikeli oyunu iyi kavraması lazımdır. AK Parti bu savaşı kazanmak için neler yapabilir?
AK Parti, çözüm sürecini hızlandırmalıdır. Ayrıca Suriye ve Mısır’da bastığı ayaklar Amerika’yı bile ayaklandırmaktadır. Düşmanı Suriye’de köşeye sıkıştırmalıdır. Çünkü Suriye’de köşeye sıkışan düşman, AK Parti’nin ayaklarına kapanmak zorunda kalacaktır. Başta Hanefi Avcı olmak üzere haksız yere içeri atıldığı zannedilen insanlara karşı çıkış yolları sunulmalıdır. Bu süreç kesinlikle duygusallığı kaldırmaz. Başbakan Erdoğan, nasıl Taksim olaylarında dik durdu ise bu meselede de dik durmalıdır. Ayrıca bu meselede tabanın MİT Darbesi’ni planlayanlara karşı alerjisini görmek zorundadır. Dolaysıyla onlarla çatışması AK Parti’ye hiçbir şekilde oy kaybettirmeyecektir. Hükümet, Türkiye’nin geleceğini düşünüyorsa meselenin üzerine gitmelidir.
Son olarak Hükümet, bu davayı bir vesayet davası olarak görmelidir. Şunu demek istiyorum. Hükümet, Camia Örgütü’nü tasfiye ederek tüm toplumun hükümeti olduğunu yaymalıdır. Ve geçmişte yargı da emniyette ve diğer yerlerde yapılan usulsüzlükleri deşifre etmelidir. Mesele Türkiye’nin bekası sorunudur.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.