İnsanoğlu yüzyıllardır kendi ihtiyaçlarını gidermenin,etrafına kendi istediği şekli vermenin ve kendi istediği bir hayat tarzı sürmenin peşinde koşturmuştur. Bu koşuşturmanın sonucu olarak bir takım şeyler elde etmiş ve bir nevi başarılı olmuştur.Bütün bunların insanların üzerinde oluşturduğu etkilerin sonucunda insan,tam manasıyla bir olgunluk sürecinden geçerek çeşitli kabiliyetler kazanmıştır.

Bu kabiliyetler onların kendi sahalarını belirlemiş ve çevresinin de ona göre şekil almasına yol açmıştır.Bu işleyiş eskiden günümüze kadar gelmiş ve bize de aksetmiştir.Bu bahsettiğimiz şeyin mesleklerimiz olduğunu gayet iyi anlayabiliyoruz. Özellikle günümüzde artan rekabet ortamının ve işsizliğinde getirmiş olduğu yaptırımlar yüzünden birçok insan;bırakın bir meslek edinmeyi,o meslekte uzmanlaşma ve diğerlerinden daha sözü geçer olmak için birbirlerini neredeyse çiğneyecek haddeye gelmiştir.Bu,insani değerler açısından bakacak olursak çok yanlış gibi gözükse de maalesef doğru bir şey olarak kabul edilmektedir.İnsanın işini iyi yapabilmesi,az güçle çok iş yapabilme ve büyük başarılara imza atabilmesi için alanında uzmanlaşması hatta bunu sadece örnek olabilmek için dahi yapması gerekir.

Alanında uzman ne kadar çok kişi yetişirse yarınlarımızdan ve çocuklarımızın geleceğinden o kadar emin,güvenli ve huzurlu oluruz.Çünkü;bizlerin ana görevi (kim olursak olalım,sadece ama sadece bir "TÜRK"olarak) yaptığımız işi en iyi şekilde yapmak ve bunu başarabilmek için de öncelikle mesleki alanda uzman kişiler olmamız gereğidir.Belki bu sayede yarınlarından emin bir "TÜRKİYE" oluşturabilir ve huzur içinde sırtımızı duvardan başkası olan çocuklarımıza yaslayabiliriz ...