Nasıl da mutluluk, huzur dilenir, paylaşmanın özlemini çeker olduk... Sevginin kırıntılarıyla yüzümüz gülüyor bir bomba daha atılmadı diye seviniyoruz. Yavaş yavaş örülen duvarların arkasında, yarattığımız küçük dünyaların içinde yaşamaya çalışıyoruz. Bir zamanlar aşık olan adamın uzun zamandır esirgediği birgülümsemesi, bir sarılması içini ısıtıyor. Bugününün tükenmişliğinde geçmişten güzel anılar umuda dönüşüyor. Günün getirdiklerinde an oluyor, annen, baban, kardeşin bile yok oluyor. Bazen bir miras kavgası yetiyor. En yakın dostlarının bile balona dönüştüğü oluyor. Her gün biraz daha yoruluyorsun. Muamma ise şurada... Sen, ben, her birimiz bunları yaşarken, faturalardan ekstrelerden bunalıyorken, yıllarca hayalini kurup ulaştığın şeylerin bile açlığını doyurmadığını görüyorken neden birleşemiyoruz. İnsanın ötesine, yüreğinde sakladıklarına geçmek yerine, insanın yarattıklarının içinde boğuluyoruz. Sevgiyi, huzuru, özgürlüğü ararken kırıntılarını bile birbirimizden esirgiyoruz. Hatta en yakınımızdakinden bile...
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.