Eğer küresel bir güç olmak istiyorsa Türkiye, AB alternatifini ihmal etmemelidir. Diğer bölgelerle de ilişkiler geliştirilebilir, fakat ayakları Avrupa’da yere basan bir Türkiye diğer bölgelerde de daha etkin ve güçlü olacaktır. Ayakları Ortadoğu’ya basan bir Türkiye, parçalanma korkuları, güvenlik ve şiddet sorunlarıyla boğuşmak zorunda kalır. Ortadoğu komşularımızın durumu bunu gösteriyor. Çünkü görünen o ki, Ortadoğu parçalanma dinamikleriyle şekillenirken Avrupa’da bütünleşme dinamikleri daha güçlü.
Bu nedenle AB üyeliği hayata geçirilmedikçe “2023 vizyonu” söylemleri sadece kendi gururumuzu okşayan boş laflar olmaktan öteye gidemez. Bu konudaki hayalleri gerçekleştirmek için, AB’nin krizden çıkamayacağı yönündeki rüyalardan uyanıp unuttuğumuz ve sırtımızı döndüğümüz AB’yi yeniden hatırlamamız gerekiyor. Çünkü Avrupa’daki ekonomik kriz çözüldükten sonra AB üyeliğinin yeniden gündemde olduğu günler gelecek ve o zaman, “neden bu kadar zamanı boşa harcadık?” tartışmalarını yapacağız. Hemen her sorunda yaptığımız gibi boşa geçen zamana üzüleceğiz.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.