Yakın zamanda Ünlü yazar Ayşe Kulin, Balçiçek İlterin konuğu oldu ve genel durum, sosyal ülke yapısıyla alakalı bir söyleşi oldu özünde konuşma. Fakat hemen ertesi sanal medyada bu söyleşiyle ilgili sanki ortak bir akıldan çıkmış gibi “Ayşe KULİN din değiştirilmeli dedi” şeklinde başlıklarla haber medyada servis edildi.
Peki haber neydi ve Ayşe KULİN aslında ne demişti?
Sorun da tam da bu soruyla başlıyor. İslamiyet dini 1600 yıldır sabit kuralları detaylıca kutsal kitabında belirtilmiş ve kesinlikle değiştirilemez olduğu da en sığ fikirli insanların bile bildiği bir dindir. Peki Koskoca edebiyatçı Ayşe KULİN bunun böyle olduğunu bilemeyecek kadar cahil mi, yoksa bizim pompacı ve tek etik kuralı rating kaygısı olan medyamız mı kelime oyunu yapıyor.
Söyleşinin içeriğini inceleyince Ayşe KULİN in din değiştirilmeli başlığıyla sunulan söyleşide, aslında kadının dinin değiştirilmesini talep etmediği, aksine insanların dini şekilcileştirdiği, dinin özünden uzaklaştığı insanımızın bu konuda daha sağlam bilgilendirilmesi gerektiği, olayın felsefesini kavraması gerektiğini ve bunu da dinin özünün daha sağlıklı yorumlanıp halka özünün daha iyi aktarılmasıyla sağlanabileceğini söylüyor. Tabi ki üslubu, kullandığı kelimeler anlatış tarzı bunlarda çok önemli ama bir Hindu’nun Türk Tarihine yakın olduğu kadar yakın maalesef ülkemizde aydınlar değerlerimize. Bu bir kenara konunun özü her haber sitesinde başlık nerdeyse aynı. “Ayşe KULİN din değiştirilmeli dedi” ama içeriği okuyunca kadının maksadından tonlarca uzak başlığın anlatmak istediği. Yani bizim garip medya hep bir ağızdan aynı balona üflüyor yine. Bizim ne kadar galyana gelmeye müsait bir millet olduğumuzda ortadayken medyanın bu kadar hedef saptıran konu yozlaştıran sunumlar yapması da çok manidar. Halkımızın yıllarca kağıt medyada en çok fotoğrafı koyan gazetelere satış rekorları kırdırdığını da düşününce insan, çoğu vatandaşın haberi okumadan Ayşe KULİN e düşman olduğunu düşünmek abartı olmaz. Tabi bunu teyit etmek içinde haber sitelerinde haberin altında yapılan yorumları okumak yeterli. Kimisi Kuran dan alıntılar yaparak kadına hakaret etmiş kimisi doğrudan kinini ve nefretini kusmuş daha neler neler. Tabi ki Hanımefendinin de konuya yaklaşımı hassasiyetten uzak fakat toplumu ve toplulukları etkileme merciinde olan medyanın öyle ya da böyle toplumun ileri geleni sayabileceğimiz insanlarla ilgili haber yaparken sadece rating kaygısı güden bir işgüzarlıktan uzak olması lazım. Günden güne daha da uzak kutuplara çekilen halkımızın arasındaki yumuşak alana dinamit döşemekten başka bir şey değil bu çarpıtılmış bilgilendirme şekli.
Biz genel olarak bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan bir millet olduk. Ya da aslında öyleydik de sosyal medya ve iletişim araçları bu kadar gelişince bunun farkına vardık. Ve maalesef medyamızda bizden farklı değil. Lütfen biraz daha dikkatli olalım…
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.