ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyin!

Mehmet Esen

25 Mayıs 2013 Cumartesi 15:50
  • A
  • A

Allah Tealâ Kur'anda “Allah yolunda canlarınızla, mallarınızla savaşın” ve “Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyin. Onlar diridirler fakat siz farkında değilsiniz” buyurur.

Bir hadis-i şerifte Resûl-i Ekrem (s.a.v) “Şehitler arşta yeşil kuşların kursaklarında kandillere asılıdır ve sabah akşam Rabbin verdiği rızıkla rızıklanırlar” buyurmuşlardır.

Bir hadis-i şerifte Peygamber efendimiz (s.a.v) “Cennette öyle köşkler vardır ki onlara dışarıdan bakıldığında içerisi ve içerden bakıldığında köşkün dışı görünür. resûlullah (s.a.v) in verdiği haberlere göre sabah akşam Rabblerinin vereceği rızıklarla rızıklanırlar.

Allah (c.c) âyetinde 'Allah, hesabı tez görür' buyurmakla kişilerin bir yönüyle hem dünya hayatında maruz kaldığı çeşitli azapların işâreti ve ahiret azabı, ölüm sonrası yaşanacak gerçekler, ki bunlar ölüm çağından itibaren Kıyamet günü birinci sur'a ve ikinci sur'a ile ilgili kavramlar ile Cennet veya Cehenneme kadar uzanan akıbetleri kapsar. Kısaca ahiret hayatı denilince ölümden itibaren bunların hepsine delâlet eder.

Ölüm çağından itibaren o bedene dönünceye kadar o ruh, ya arşa asılı yeşil kuşların kursaklarında -eğer kurtuluşa erdirilecek- iseler- ya da eğer -hüsrana, acı azaba uğrayacak ise- bu durumun tam tersi durumunda olurlar. Bu bakımdan âyetteki' hesabın tez görülmesi' ifadesi de ölümü takiben Allah Tealâ'nın hakikatte kabir hayatından başlayan çok acı azabına işâretidir. Bu bakımdan eğer kişinin son nefesi kötülükle kapanmış ise , toprak vâdedilen zaman gelinceye kadar sadece uzuvlarını, bedenini yer bitirir. İşte o zaman dağılmış parçalar bir araya toplanır, imanın merkezi olan ruh, o parçalara döner.

Kabir azabını inkâr eden bir kimse bid'atçı, Allah'ın nurundan perdelenmiş, Kur'an ve iman nurundan mahrum olmuş bir kimsedir. Sıhhatli hüküm basiret sahipleri nezdinde, hadislerle sâbit olan hükümdür.

Kabirde bazen azap gören bir kimseye de Cehennemden yetmiş kapı açılır.
Nitekim bu husus hakkında hadisler mevcuttur.

Kabir, ya ateş çukurlarından bir çukur veya Cennet bahçelerinden bir bahçedir. Bir diğer hadisinde Resûlullah (s.a.v) 'Kabrimle, minberim arası Cennet bahçelerinden bir bahçedir. Ve salâvatlarınızı işitirim, bana bildirilir' Hadislerden anlaşıldığı gibi kabir hayatı hak ve gerçektir.

Peygamberimiz (s.a.v) kişi şehadet mertebesine yatağında kendi eceli ile de ölerek erişebilir, bir rivayete göre de “Müslüman bir kimse her namazın ardından ve gece yatmadan önce Ayet-el kürsi'yi Âmenerresuli'yi okumaya devam ederse şehadet mertebesine erişebilir buyurmuştur. Alimler de, “Allah yolunda çeşitli şekillerde cihat söz konusudur bunların da önemlilerinden kalemle cihat mümkün olur” demişlerdir.

Allahü Tealâ onlar için hiçbir gözün görmediği, Hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir kimsenin kalbine gelmeyen nimetleri hazırlamıştır. Şüphesiz böyle bir kişi tek başına yaşamayı, (Hz. Peygamber torunları ile meşgul göründüğü, kalabalık içinde bulunduğu zaman da kalbi hep Allah işle birlikteydi)...Tefekkürü, Allah'ı anmayı başka şeylere tercih eder. Marifet denizlerine dalar. Reisliği(emreden hükmeden, baş olma sevdasını) terk eder. Kendilerine reislik yaptığı halkı reisliğinin yok olacağını bildiğinden ve sorumluluğu, hükmü altında bulunan kimselerin fâni olduklarını anladığından, reisliğin Hiçbir zaman üzüntülerden uzak olmadığını bildiğinden ve yeryüzü süsüne büründüğü, yeryüzünde yaşayanlar da artık ona kâdir olduklarını zannettikleri zaman kaçınılması mümkün olmayan ölümle sonuçlanacağını bildiğinden onları hakir görür. Onlara nispeten Allah'ın marifetinin lezzetini, sıfat ve fiillerinin mütalaasını,illiyn'den sicciyn'e kadar memleketinin nizamını büyük görür. Çünkü Allah'ın katı mücadele ve üzüntü verici olaylardan uzaktır. Oraya gelenler için geniştir.(Eni gökler ve yer kadar olan cennete yarışırcasına koşun') Genişliği nedeniyle onlara dar gelmez.(Size göre elli bin yıllık süreyi melekler bir günde iner çıkarlar.) Takdir bakımından da onun genişliği göğüslere, temiz vicdanlara, vücuda, kalbe ferahlık, rahat huzur bakımından da bir o kadar genişlemedir. Nazar mukadderattan çıktığı zaman onların genişliğinin sonu yoktur. Kıyamet günü yedi kat olan gökler gül gibi kızarır, yağ gibi erir. İşte, O'nun mütalaasından ötürü ârif, daima genişliği gökler ve yer kadar olan bir cennettedir. Ve cennet nimetlerinin ebedi oluşundan emindir. Ölümle sonuçlanmaz; çünkü ölüm, Allah'ın marifetinin merkezini yıkmaz. Marifet merkezi de Rabbani ve semavi bir emir olan ruhtur. Ölüm onların hallerini bozar, meşguliyetlerine son verir, engellerini ortadan kaldırır ve ruhları azat eder. Onu yok etmek ise mümkün değildir.

Allah yolunda öldürülenler 'ölüler' demeyin. Onlar diridirler fakat siz farkına varamazsınız.

Sakın bu nimetlerin, savaş meydanında öldürülen bir kimseye mahsus olduğunu zannetme; çünkü ârif kişiye her nefeste bin şehidin derecesi verilir! Allah yolunda öldürülen bir kişi, dünyaya dönüp bir daha öldürülmeyi diler. Onların bu dileklerinin nedeni müşahade ettiği şehitliğin büyük sevabıdır.

Şehitler âlimlerin yüce derecelerini gördüklerinde, bu derecelerine rağmen âlim(bilen) olmayı tercih ederler. Durum bu olduğundan Allah katındaki ayetlerden bir kısmının müşahadesi ve yerin bütün bölgeleri ârif kişinin meydanıdır. Çünkü ârif kişi melekût(ahirete dair ayetlerin bir kısmını)mütalaa ettiğinden dolayı genişliği gök ve yer kadar olan cennettedir. Her arif için bu kadarı vardır. Biri diğerinin yerini daraltmaz. Ancak onlar nazarlarını ve marifetlerinin genişliği nispetinde tenezzüh yerinin genişliğinde farklıdırlar. Onlar da Allah katındaki derecelerdir. Onların derecelerinin farklılığı sayılamayacak kadar çeşitlidir.

Böylece anlaşıldı ki, batîni olan reisliğin lezzeti, kemal sahiplerinin nezdinde bütün duyuların lezzetlerinden daha kuvvetlidir. Bu lezzet herhangi bir hayvanda, bir çocukta, veya aklı tekâmül etmemiş bir kimsede bulunmaz yani basireti olmayana bunu ispat etmek mümkün olmaz.

Rabbimize sonsuz hamd ve şükürler olsun. O'nu tüm noksan sıfatlardan tenzih ederim ve tüm kemâl sıfatları ile över takdis ederim ve Peygamber efendimize sonsuz salât ve selâm olsun.

YORUM YAZ
TOPLAM 2 YORUM

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.

  • - Mehmet Esen:25 Mayıs 2013, Cumartesi 20:13

  • - arsev b.:25 Mayıs 2013, Cumartesi 19:02

    işte kutsal kitabımızı çarpıtıp yorumlayan bir insan daha.