ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

BIRAKIN ÇOCUKLAR ÇOCUK KALSIN

mehmet sümer

26 Nisan 2014 Cumartesi 00:45
  • A
  • A

Merhaba sevgili dostlar bundan sonra Allah nasip ederse burada siz değerli dostlarla birlikte olacağız. Elimden geldiğince ve dilimin döndüğünce bir çok önemli konuyu kendimce yorumlayarak sizlerle paylaşacağım. Bana bu imkanı veren tüm YAZETE .COM yetkililerine sonsuz teşekkürler. Bu günkü ele alacağım konu hepimizin bildiği malumunuz gazete köşelerinde ve tv ekranlarında sıkça gördüğümüz çocuk gelinler, küçük yaşta daha çocukluğunu bile yaşayamadan evlendirilen, hatta daha kendisi çocukken anne olan küçük masum kızlarımız, çocuklarımız Türkiye mizin kanayan yarası haline gelen çocuk gelinler..

Herhalde çocuk evliliklerini en güzel anlatan bir şarkı var bilmem hatırlarmısınız,ünlü söz yazarımızın yazmış olduğu güzel bir şarkıdır, ÜNZİLE . Aysel Gürel ne de güzel yazmış değil mi bu toplumsal yarayı. Gerçek bir hayat hikayesidir Ünzile. Türkiye nin kanayn yarasını bakın nasıl anlatmış bizlere:..

Varmadan sekizine
Ergin oldu Ünzile
Hem çocuk,hem de kadın
On ikisinde ana
Bir gül gibi al ve narin
Bir su gibi saydam ve sakin
Susar kadın Ünzile

Yağmuru kim döküyor
Ünzile kaç koyun ediyor
Dayaktan uslanalı hiçbir şey sormuyor 18 yaşını tamamlamayan insanlar, ÇOCUK sayılmaktadır.Sadece 18 yaşına gelen kızlarımızmı evlendiriliyorlar aileleri tarafından HAYIR hayır maalesef daha küçük yaşlarda bile evlendirilen çocukluğunu bile yaşayamadan çocuk gelin olan, anne olan küçük masum kızlarımız var bu güzel Türkiye mizde.

Türk Medeni Yasası’na göre, evlenme yaşı 18’dir. Ülkemizde evlilik ancak resmi nikah ile yapılırsa geçerlidir. Medeni Kanun’a göre, dini nikâh ancak resmi nikâhın ardından yapılabilir. Birden fazla evlilikler geçersiz ve yasadışıdır.

Küçük yaşta çocuğun evlendirilmesi, Ceza Kanunu açısından da çocuk istismarı olarak değerlendiriliyor. Böyle bir durumda hem çocuğu evlendiren anne ve baba hakkında hem de evlendirildiği kişi hakkında, üstelik Ağır Ceza Mahkemesinde görülen bir kamu davası açılıyor. Sanıkların savunması hep benzer. Küçük kız diyor ki “benim şikayetim yok, kendi isteğim ile birlikte oldum” , anne - baba ise diyor ki “bizim kız aslında daha büyük, nüfus cüzdanında yazan gerçek yaşı değil”, damat da diyor ki “ben kızın küçük olduğunu bilemedim hakim bey, mağdurum”.Hep aynı senaryolar, aynı kafa, aynı sözler değişen bir şey varsa o da farklı çocuklar sadece.

Oysa gerçeğin bu olmadığını herkes biliyor. Tek mağdur var, o da çocukluğu elinden alınan, evliliği evcilik zanneden bu küçük kız. Bu masum kızımız aslında onun yeri koca evi değil arkadaşlarıyla sokakta, okulda veya başka yerlerde oyun oynayacağı, çocukluğunu doya doya yaşayacağı yerler. Ama durum öyle değil bu kızımız, kızlarımız daha çocukluğunu, geçliğini , ergenliğini bile yaşayamadan evlendiriliyorlar. İşte ben buna karşıyım. Bu evlilikleri onaylayan anne ve babalara aslında en ağır cezalar vereceksinki örnek olsun başkalarınada Şimdi bu kızımız gerçekten mağdur ama şikayet etse; koca da, anne baba da hapse atılabilir, üstüne bir de çocuk olduysa, bu kız kimden nasıl şikayetçi olabilir? Çocuğuyla beraber ortada mı (!) kalsın? Hem sonra ne ayıp, insan kocasına , ana - babasına bu zulmü (!) yapar mı? Onu zaten küçük yaşta satan - korumayan ana baba, sonradan evladımız deyip de bağrına mı basacak? Birde tehditte varsa için içinde göz dağı birde işkence zorlamayla eee çocuk zaten küçük çocuk zaten neyin ne olduğundan belkide farkı yok neyin ne olacağını düşünemezki.

Çocuk evlilikleri, sadece ülkemizde değil, dünyanın pek çok ülkesinde de önlenemeyen bir sorundur. Türkiye’nin bütün illerinde erken yaş evlilikleri var. Ancak istatistikler erken yaşta evlilikler en çok Şanlıurfa, Diyarbakır ve Batman’da olduğunu gösteriyor. Dünya da ise en çok Hindistan, Pakistan ve Afganistan bu evlilikler nedeniyle sürekli haberlerde yer alıyor. Zaman zaman bu haberleri hem görsel basında , hemde yazılı basında görmekteyiz. İşte bu önlenemeyen küçük gelinlerimizin , çocuk gelinlerimizin ne kadarda zor ve acılarla dolu bir yaşama göğüs gerdiğini bir düşünün.
Türkiye'de neredeyse 5.5 milyon kadının, çocuk yaşta evlenmiş, çocuk gelinlerden 2 milyonu başlık parasına kurban gitmiş, büyük bir bölümü eğitimden yoksun olan bu kadınlar, ya dini nikahla yetinmiş ya da üstlerine kuma gelmesine razı olmuş.
Bazıları diyecek ki, “dini kritere göre kızın ergenliğe ulaşması evlenmesi için yeterlidir, bunda bir tuhaflık yoktur” . Peki soralım o zaman denklik kıstası ne olacak? İslamiyet eşlerin arasında bazı konularda denklik olmasını aramıyor mu? Yoksa kamuoyuna mal olmuş bazı malum şahısları haklı görenlerde olabilir mi? Bu ihtimali düşünmek bile istemiyorum.

Sorarım size, çocuğunu satan ve küçük yaşta evlenmesi için zorlayan ve bu çocukları kendilerine kadın yapan zihniyetin, cahiliye devrinde kız çocuklarını diri diri toprağa gömen zihniyetten ne farkı var? Bir anne ve baba nasıl oluyorda küçücük kızını daha ergenliğe bile erişmeden evlendirebiliyor benim buna aklım ermiyor. ya sizlerin...Aslında böylelerini hiç cezaevinden çıkarmayacaksınki başkalarınada ders olsun.

Bu çocuklardan evliliği anlamasını beklemek, ne manasız… Hangi inanca, hangi yasaya, neye göre savunulur bu vahşet? Çocuk her zaman çocuktur bırakın çocuklar özgürce serbesce çocukluklarını yaşasınlar oynasınlar haa tabiikide büyüdükten sonra aklı başına geldiğinde zaten çark döner o da aradığı mutluluğu aşkı sevgiyi zamanla bulur

Erken evlilikleri kamuoyu gündemine taşıyarak; çocuk evliliklerinin hem dini açıdan sakıncalarını, hem hukuki sürecini, hem de sosyolojik ve sağlık açısından sakıncalarını anlatmamız ve bu konuda bir farkındalık yaratmamız lazım. Farkındalığı olmadığı için, evlilik yaşının daha da düşürülmesi için Meclise önerge verebilen bazı vekilleri de eğitmek lazım. Mecliste bulunan bazı komisyonları harekete geçirmek lazım. Çocuklarla evlenenlere, onları istismar edenlere ağır cezalar vermek lazım. Hatta mümkün mertebe en ağır ceza uygulanabilir. Yazacak çok şey var ama, kısaca bu gidişatı durdurmak lazım. Tekrar görüşenedek sağlıcakla kalın cebinizde mangırlar, yuvanızdan huzur ve mutluluk, güzel Türkiye mizde güzellikler içinde yaşamak varken bu öfkeler, bu kinler, toplumumuzun kanayan yaraları çocuk gelinler, kadın cinayetleri olmasın şu kısacık ömrümüzü seygi dolu huzurlu biçimde hep beraber mutluluk içinde yaşayalım haydi hep beraber bu akan kanlara bu göz yaşlarına tüm kötülüklere dur deyelim
BIRAKIN ÇOCUKLAR ÇOCUK KALSIN.




























Yanıtla veya Yönlendir için burayı

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.