Merhaba sevgili dostlar. Acaba ne yazsam diye düşünürken benim çok sevdiğim bir tapınak yazısı var. Sizlerde bunu mutlaka duymuş yada bir yerlerde okumuşsunuzdur. Çok anlamlı, çok değerli bir yazıt. diyebilirim. Bizlere çok şey anlatıyor. Bu tapınak yazısını dikkatlice okursanız nede güzel ifade lerle bizlere neler anatmak istediğini bulabilisiniz.

Değerli dostlar gerçekten hayat , yaşam çok kısa göz açıp kapayana kadar zaman su misali akıp gidiyor. Önüne geçmek, durdurmak imkansız. Çok yaşasakta, az yaşasakta bir gün bu hayatımız sona erecek.Yaşamak her şeye rağmen çok güzel değilmi dostlar.Hayatımızı iyisiyle ve kötüsüyle yaşayıp son nefesimizi verenedek bir şeylerinde mücadelesini vermeliyiz. Aksi halde boşuna yaşamamalıyız. Bir şeylerle uğraşıp, çabalarsak hiç olmazsa yaşadığımıza değsin. Yüce Rabbim hepimize geçinden versin ama hayırlı ölümler versin. Elbet bir gün bu nefesimiz son bulacak ama şunu unutmamalıyızki geride bizleri yad ile anacakları, bizleri hayır duaları ile anacakları, hatırlayacakları, hatta ve hatta ardımızdan dua edecek hayırlı evlatlar, hayırlı işler bırakmalıyızki amel defterimiz kapanmasın ve bizlere her zaman dua edecek eserler bırakmalıyız.

Şimdi sevgili dostlar benim çok severek okuduğum eski bir tapınak yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum.......

ESKİ BİR TAPINAK YAZISI.

Gürültü ve patırtının ortasında sükunetle dolaş, sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma. Başka türlü davranmak gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış. Sana bir kötülük yapıldığında yapabileceğin en iyi karşılık unutmak olsun. Bağışla unut. Ama kimseye teslim olma. İçten ol, telaşsız: kısa ve açık seçik konuş. Başkalarınada kulak ver. Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları, çünkü dünyada herkesin bir öyküsü vardır.

Yalnız planlarının değil, başarılarınında tadını çıkarmaya çalış. İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen.hayattaki dayanağın odur. Seveceğin bir iş seçersen yaşamında bir an bile çalışmış olmazsın. İşini öyle sevki, başarılarının bedenini ve yüreğini güçlendirirken verdiklerinlede yepyeni hayatlar başlatmış olacaksın.

Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol. Sevmediğin zaman sever gibi yapma.Çevrene önerilerde bulun ama hükmetme. İnsanları yargılama. Yargılarsan onları sevmeye zamanın kalmaz. Ve unutmaki, insanlığın yüzyıllardır öğrendikleri, soznsuz uzunlıkta bir kumsaldaki tek bir kum taneciğinden daha fazla değildir.

Aşka burun kıvırma sakın, o çöl ortasında yemyeşil bir bahçedir. O bahçeye layık bir bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli bakıma ihtiyacı olduğunu unutma.

Kaybetmeyi ahlaksız bir kazanca tercih et. İlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür sürer. Bazı idealler o kadar değerlidirki, o yolda mağlup olman bile zafer sayılır.Bu dünyada bırakacağın en büyük miras dürüstlüktür.

Yılların geçmesine öfkelenme, gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe. Yapamayacağın şeylerin yapabileceklerini engellemesine izin verme. Rüzgarın yönünü değiştiremediğin zaman, yelkenlerini rüzgara göre ayarla. Çünkü dünyada karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getiremediğinle ilgilenir. Ara sıra isyana yönelecek olsanda hatırlaki evreni yargılamak imkansızdır. O nun için kavgalarını sürdürürken bile kendi kendinle barış içinde ol.

Hatırlarmısın doğduğun zamanları, sen ağlarken herkes sevinçten gülüşüyordu. Öyle gülümse. Sabırlı, şefkatli, bağışlayıcı ol. Eninde sonunda bütün servetin sensin. Görmeye çalış ki, bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya yine de insanoğlunun biricik güzel mekanıdır.

Evet sevgili dostlar......

Nasıl güzel ifadeler, nasıl güzel bir anlatım değil mi.?. Nede anlamlı sözleri var. Hepimizin ders alacağı ve çıkarması geren dersler var, öğütler var.Ben bu yazıtı fırsat buldukça okur hatta ve hatta çok daraldığımda, yada çok sinirli olduğunda, sıkıntılı zamanlarımda okuduğumda rahatlar ve her şeyi baştan tekrar düşünürüm. Yapacaklarımı yeniden düşünür öyle yaparım. Deneyin evet sizlerde bir sinirli yada bir kararsız kaldığınızda bu tapınak yazıtını bir defa okuyun . Bir şey kaybetmezsiniz. Hatta çok şeyler kazanacağınıza ben yürekten inanıyorum. O an, neyi yanlış yada neyi doğru yaptığınızı anlayacaksınız. İnsan oğlu sosyal bir varlık olarak yalnız yaşayamaz. Sürekli olarak etkileşim içinde, bir şeylerle mücadele içinde olmak zorunda. Çalışmak ve çabalamak zorundayız. Hayat şartları öylesine zor ki armut piş ağzıma düş diyemeyiz. Böyle bir şey yok. Evet yok dostlar. Hayatımızı güzel ve rahat şekilde geçirmek huzurlu, sessiz ve sakin, kimsenin etlisine, sütlüsüne karışmadan, kimseyle kavgalar, gürültüler yaşamadan, İşimize gücümüze bakarak kendi yağımızla tuzumuzla kavrularak sadece normal bir yaşam sürersek,biz kendi işimize bakarsak sürekli olarak da etkileşim içinde olursak, tabiki de burada birilerine ihtiyaç duyulacak.İşte ozamanda doğru kişiyi bulmak çok önemlidir. Arkadaşlık, dostluklar bizlere verilmiş çok değerli bir hediyedir. Bunun kıymetini unutmamalıyız. Bu hayat çok kısa Karun kadar zengin olsakta, dünya bizim olsada faydası yok. Ecel kapımızı çalmadan,iş işten geçmeden bu kısacık ömrümüzü boşa geçirmeyelim.

Yine bir yazımın sonuna geldim. Yeni bir konuyla karşınıza gelene dek sağlık, mutluluk, huzur dolu günler geçirmenizi dilerim. Yuvanızdan saadet, sofralarınızdan bereket, tabikide cebinizden mangırlar eksilmesin hoşçakalın dostça kalın efendim.

Yorumlarınızı, eleştirileriniz benim için çok önemlidir. bana yazın lütfen