Suriye'de yaşanan içsavaşın yaşanmasıyla ülkemize 1 milyondan fazla Suriyeli kardeşimiz göç etmek zorunda kaldı. Bu zorunlu ve zorlu göç, bir kısım tartışmaları da beraberinde getirdi. Suriyelilerin dükkanlarını yağmalayanlar, arabalarını yakanlar, tehdit edenler, iktidara başımıza Suriyelileri bela etti diyenler vs vs...Suriyelilerin içinden de uyumsuz, bu iyiliğin kıymetinin farkında olmayan bir kısım kendini bilmezler de çıkmadı değil . Suriye'deki iç savaşta 300 bin masum insan hayatını kaybetti. Kimisi bombalarla, kimisi işkencelerle, kimisi mermilerle öldürüldü. + 18 internet sitelerinde öyle vahşi sahneler vardı ki! Suriye adeta Ortaçağı yaşadı. Savaşın bir diğer yansıması ise açlıktı. Açlıktan sokaklarda yığın hale gelen kemikten ibaret insan fotoğraflarını tüm Dünya gördü ve sadece ülkemiz ve birkaç ülke haricinde diğer ülkeler ve devlet adamları durup sadece izlemekle yetindiler .
Hangi Suriyeli isterdi ki!, yad ellerde yolunu izini bilmediği bir caddede, dillerini bilmediği insanlardan medet umarak el açsın? Belki de Suriye'de bir devlet memuruydu, belki de tüccardı , belki'de müdür veya başka bir ünvanı vardı . Şu an yanında yalın ayak duran kızının veya oğlunun belki de 20 çift ayakkabısı vardı. Ancak o baba kızını veya oğlunu kanlar içinde kucağında görmektense Türkiye'ye göç etmeyi tercih etti.
Para insanı zengin eder, lüks yaşatır. Sağlık insana moral verir, uzun yaşatır. İtibar, kariyer insanı güçlü hale getirir, sözü geçer. Ancak bunların hiç birisi insana insan demek için yeterli değildir!. İnsanı insan yapan kendi VİCDANIDIR!.
Vicdanlı bir insan olabilmenin ilk şartı, kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyabilmesidir yani empati kurabilmesidir bir insanı anlamak istiyorsanız kendinizi onun yerine koymanız lazım ki onu anlıyabilesiniz.Bu yaklaşım olmadığı sürece merhamet duygusu da gelişmez!Biz Suriyeli kardeşlerimize kapılarımızı kapatamazdık! nasılki Sadece Suriyeliler değil hangi milletten hangi dinden hangi mezhepten hangi renkten hangi ırktan hangi düşünceden olursa olsun. Kapına sığınanı, aman dileyeni kapıda bırakmak ne bir devlete ne de bir insana yakışır! Ne söylemişti Hz. Muhammed (s.a.v)!? '' Komşusu aç yatarken tok yatan bizden değildir!''Bakınız dikkat ediniz!! Müslüman komşusu aç yatarken tok yatan demiyor!Ya da Sünni komşusu aç yatarken tok yatan da demiyor! Ya da şii demiyor! ya da Türk 'tür demiyor veya da Kürt 'tür demiyor .Komşusu aç yatarken tok yatanı kınıyor! Her kim olursa olsun. Biri müşkül bir duruma düşmüşse, o kişiye yardım etmek, hem insanlığın hem de Müslümanlığın başlıca vazifesidir.
Ekonomimize yük oldu, önce bizim ülkemizdeki fakirlere yardım edilsin diyorlar. Ülkemizde bir çok sosyal yardım kuruluşu ülkemiz yoksullarına yardım ediyor. Yeterlidir değildir tartışılır. Ancak iş ki Suriyeli çocuğun bir bombanın ateşiyle yanması mı? yoksa bizim soframızdan gerekirse bir tabak eksilmesi mi? diye bir konuyu değerlendirmek bile ne yazık ki insanlık ayıbıdır!... Suriyeliler bir dükkan açtı mı taşlıyorlar. Rızıklarının kesileceği duygusuyla bunu yapıyorlar!! Ne acı!! Oysaki rızık veren Allah'tır, müşteri değildir. Müşteriler vesiledir. Gelen rızık Allah'ın izni ile gönderilir.Bir zamanlar bu topraklar Osmanlı topraklarıydı. Bir İstanbullu gidipte Şam'da ticaret yapabileceği gibi, bir Şam'lı da gelip İstanbul'da ticaret yapabilirdi. Sen Arapsın, sen Türksün, sen Kürtsün sen Zazasın sen Romansın şeklinde bir kavram yoktu! Tüm topraklar Müslüman toprağıydı.

Bu örnek geçmişte kalmış bile olsa, bugün Almanya'da 3 milyon vatandaşımız hayatını sürdürüyor. Çok ileri potansiyelde iş yapan Türkiyeli patronlarımız var. Öyle ki! bir çoğunun yanında Alman işçiler dahi çalışıyor. Biz hiç duyuyor muyuz Almanların bizim vatandaşlarımızın dükkanlarını yağmaladıklarını!!??BU SORUYU KENDİMİZE SORALIM BİR ALMAN KADAR OLAMADIK MI!? Kaldı ki gelip geleceği bu kadardır Suriyelilerin. Ülkelerinde sular tamamen durulduktan sonra neredeyse tamamı geri döner. Gerçek hayatları orada, mülkleri arsaları tarlaları olanlar var. Ne yapacaklar Türkiye'de? Onlar da geri dönmenin hayalleri ile gün sayıyorlar. Bunu sakın unutmayın herkes kendi vatanında kendi evinde mutlu ve huzurludur .!.Benim bir Müslüman ve bir Türkiyeli olarak gönlüm diler ki! Bugün Suriyeliler bu yaşadıkları hüzünlü günleri torunlarına anlatırken, biz Türkiye'ye sığındık, onlar da bizimle ekmeğini bölüştü desinler. Bir lokma ekmeği çok gördüler demesinler!!
Kıymetini bilirler veya bilmezler önemli değil!
BİR MÜSLÜMAN İYİLİK YAPARKEN İNSANIN DEĞİL! ALLAH'IN RIZASINI KAZANMAK İÇİN YAPMALIDIR!.