Ağaç gölgelerinin düştüğü suda,
İki kürekli bir sandal bulmak,
Gelirken düşündüğüm tek mutluluğun hayali
Durgun su zeminini görünce bozuldu.
Kim bilir ne kadar bekleyeceğim bu kez.
Vakit geçtikçe göl daha da duruldu.
Düşlere daldım, göle kıpırtı vermeden,
Büyük annemin efsaneleri doldurdu sessizliği,
En çok sevilen kadın; bir gün kraliçe olacak!
Kraliçe olma hayali, küçüklüğümün.
Zoru severdim hani ben küçükken
Gerçi hala severim ama bir şeyler değişmiş.
En çok sevilen kadın olmak daha zor.
Kraliçe olmak değil derdi şimdi
Ya da en çok sevilen olmak.
Sen, sevseydin beni, diğer kadınlardan daha çok.
Durgun olmasaydı şu gölün kahrolası yüzeyi!
İki kürekli bir sandal, bir güler yüz,
İki çift göz, masum ama birbirleriyle sevişmiş
Büyük anneyle annemin tartışmaları,
Annemin anlattıkları, düşününce gerçekmiş
Ama en sevdiğim yalanlardır, büyük annemin safsataları.
Sevilen kadın olmak için erkeğe bir kalp gerek.
O gafillere kalp ağır gelir, taşımazlar
Kaf dağının buzulları arasında bulmalı kadın onu
Bir tutam heyecan, bir erkek kalbi, bir at nalı şans
İksirin en önemli yerindeyim ey kadınlar!
Atın hepsini bir kazana
Bir ömür boyu sabır ile karıştırın.
İksir tutar ise ne mutlu o sabrınıza.
Ama durgun ise şu gölün kahrolası yüzeyi
Sökün atın kazanınızdan o hayırsız çileyi.
Gidiyorum, elim boş, durgun gölün gelmeyen sandalı
Aşkımı yüzeyine terk ettim,
Balıkların bir bir yesinler.
Onlar bile beğenip yemezlerse,
Geçenler kokuşmuş göl desinler.