Yazımın başlığına bakarak, özellikle hanım kardeşlerimiz biraz ürkmüş olabilir. Yazıma böyle bir başlık vermemin temel sebebi, millet olarak anlam ve kurguları birbirine karıştırdığımızı belirtmek içindir.

Geçenlerde bir grup arkadaşla otururken, arkadaşlardan biri, aile hayatı ile ilgili bir konu açtı. arkadaşımızın, bir yerlerden duyduğu sözü bizlerle paylaştığında, dehşete kapıldım. Sizlerde buna benzer çok sözler duymuşsunuzdur.
Bunları söyleyenler kelli felli adamlar. Aynen ifade ettiği sözü söylüyorum:

“Kadın dövmek günahmış. Ancak sağ el ile vurmak faydalı ve sevapmış.”

“Yuh! dedim. Bu ne ayet, ne hadis, ne de aklı başında bir adamın sözü. Sadece birilerinin uydurması…
Ama maalesef bu tip konular; erkekler kadar, kadınlardan da destek görüyor. Çünkü öncesinde bu tip davranışlar ve sözler, dinleştirilmeye ve itikat olarak kabul ettirilmeye çalışılıyor. Aslında ne Allahın, ne de Peygamberin böyle bir emri var.
Asrısaadet döneminde, düğün, bayram, sefere çıkma, ticaret kervanlarını karşılama, ve uğurlama zamanlarında def ve davul çalınması adet idi.

Ancak Asrısaadet döneminde sevgili peygamberimiz eğlenmeye müsaade ederken, günümüzde yasaklanmaktadır. Oysa Asrısaadet döneminde kadınların kendi aralarında, erkeklerin kendi aralarında eğlendiklerini biliyoruz.
Günümüzde, bazı taassup sahipleri tarafından, eğlenme yasaklanmıştır. Gülmeyen, devamlı surat asan, diktatör ve baskıcı bir Müslüman tipi ortaya çıkarmışlardır.

Kadın için zaten her şey günah, kadın evine hapsedilmeli, hatta konuşmamalı dendi. “Kadın sesi haram” dendi. Oysa Ayet-i kerimede “kırıtan kadın sesinden” bahsetmektedir.

Maalesef, taassup! Taassup! Taassup!

Bir gün bir cemaat içerisinde otururken, sigara içen cemaatin kalfalarına şunu sordum. “sigara caiz mi?”
Tabi benim bunu sormamın temel sebebi, insanları zaaflarından dolayı yargılamak değil, hocalarının bakış açısını görmek istememdir. Yoksa hepimizin zaafları vardır.

Ve orda bulunanlar, hocalarının şöyle bir söz söylediğini belirttiler. “Sohbete keyfiyet veriyorsa caizdir.”
Bende onlara şunu söylemiştim: Keyfiyete göre fetva verilemez. Eğer bir nesne sohbete keyfiyet verince caiz oluyorsa o zaman sarhoşların keyfine diyecek yok.

Bugün kadını da keyfiyetine göre, kendi cennetine, kendi cehennemine, sokanlar var. Erkek egemen bir din anlayışı oluşturarak, Kadınları Allahın cennetinden çıkarıp, erkeğin cehennemine sokanlar var. (Allah ıslah eylesin)
“Sağ el ile kadın dövmenin sevabı” olmazda, Ancak fayda noktasında kol kaslarının kireçlenmesini önleyip, ataleti yenmenize vesile olabilir. Onun dışında bir faydası düşünülemez.

Hz Peygamberin, “narin ve kırılgan” diye tarif ettiği kadını, stres topu olarak görenlere, acizane tavsiyem, biraz empati yapmalarıdır.

Maalesef bazen harama giden yolları kapatacağız diye, Allahın helal kıldığını da haram kılıyoruz. Erkek egemen bir anlayışla, Ayet ve Hadisleri kendimize göre yorumluyor. Birilerinin saçma sapan sözleri ile de kelimelerimize dayanak bulmaya çalışıyoruz.

Bazı erkekler, yıllardır erkek egemen bir din anlayışı ile, kadını eve hapis ettiği gibi, onu günah makinesi olarak sunup, kendini de cennette huriler ile seyran ederken tasvir ediyordu.

Bir arkadaş bir yerlerden şöyle duyduğunu söylüyor: “Kadınlar ömür boyu yanacak, günahkar erkekler ise, biraz yanıp ondan sonra cennete gidecek. Erkekler sırat köprüsünden jet gibi geçerken, kadınlar otobüs bileti aldığı için, sırat köprüsünden kırık dökük bir araba ile geçecek. Eğer geçebilirse… fesuphanallah!

Efendim “kadın dövmek kötüymüş, günahmış” diyeceksin. Ardından da, sağ el kullanılırsa, faydalı ve sevap olduğunu söyleyeceksin.
Evet bugün kadın cinayetlerinin tek suçlusu erkekler değil. Onu o hale getiren kadında suçlu. Ancak bu durum, hiçbir şekilde, ne olursa olsun, erkeğe kadını öldürme hakkı vermez. Böyle bir durumda Allahın ve Peygamberin sevmediği “Boşama” gerçekleştirilebilir.

Sevap umarak, sağ el ile kadına yumruk attığında, Allahın vesile kıldığı bir şeylerden sol kroşe yiyebilirsin.
Allah “Sağımızı, solumuzu” doğru kullanan kullarından eylesin.