Akıl, büyük bir nimet!.. Hakkı batıldan ayırmaya yarayan “nur” olarak tarif edilen akıl, olmazsa insan vahalarda şaşkın şaşkın dolaşır. Terörle Mücadele Kanunu hakkında bazı kimseler; “PKK, silah bırakırsa Terörle Mücadele Kanunu kalkabilir” açıklamasını yapmaktadırlar. Bu konuya değineceğiz ama ilk önce giriş sadedinde bazı açıklamalar yapmamız lazım.
Allahü Teâlâ (cc) insanların kendi hükmünü bırakıp başkalarının kanunlarını benimsenmesinin son derece akılsızca bir iş olduğunu şöyle buyurmaktadır:
“Yoksa cahiliyye hükmünü mü arıyorlar? Kesinlikle bilen bir toplum için Allah’tan daha güzel hüküm veren kim olabilir?” (Maide Suresi: 50)
Rabbimiz bir ayet-i kerimesinde kısas hükmünün faydasını şöyle açıklamaktadır: “Ey temiz akıl sahipleri!.. Kısasta sizin için bir hayat vardır. Ümit edilir ki, korunursunuz.” (Bakara Suresi: 179) bu ayette hem sonsuz bir icaz hem de geniş bir hikmet vardır. M. Hamdi Yazır (rh.a)’ı dinleyelim:
“Kısas, hayat hakkının ve canı korumanın gereğidir. Kısasın meşru oluşunda akıl sahibi olan insanlar için büyük bir hayat vardır. Affın kıymeti de buna bağlıdır. Gerçi kısasın kendisi, bir hayatı yok etmektir ama, aynı zamanda haksız yere bir hayatı yok etmeye karşı, hayatın zıddı olan kısasın meşru oluşu da hayatın ve yaşama hakkının en büyük müeyyidesidir. Şöyle ki:
1- Önce bu, hem katil olmak isteyecek kimse, hem de öldürülmesi istenen kimse hakkında kuvvetle hayatı korumaya sevketmektedir. Çünkü katil olmak isteyen kimse, öldürürse ve öldürdüğünde kendisinin de öldürülmeyi hak edeceğini bilirse akıl gereği olarak, öldürmekten vazgeçer. Böylece hem kendisi hayatta kalır, hem de karşısındaki.
2- Bunda, ikisinden başka genel toplumun yaşama hakkını da güvenceye alma vardır. Çünkü bu şekilde öldürmenin önüne geçilmesi, bu ikisinden başka, bunlarla uzaktan yakından ilgili olması düşünülen insanların da hayatlarının devamına ve güvenliğine bir garantidir. Zira bir öldürme olayı, öldürenle öldürülenin yakınları arasında düşmanlık ve fitneye, bu da büyük çarpışmalara (kan davalarına) sebep olabilir.
Akıl sahipleri için, bu öldürmeye engel olacak olan haklı kısasın meşruluğu, bütün bu fitnelerin ve heyecanların önüne geçeceği için, toplumun yaşamasına sebep ve yaşama hakkına garanti olur. Bu faydalar ise, haklı bir kısas şeklinde olmayan saldırgan öldürmelerde ve affın mecburiyeti takdirinde mevcud değildir.
İşte kısasın meşruluğu, bu kadar önemli bir yaşama sebebi olduğu gibi, bu "Kısasta büyük bir hayat vardır." vecizesi de belağatın en yüksek derecesine ulaşmış, özlü bir îcâz ve îcâz kanunudur. Bunun, büyük bir mânâ topluluğunu, son derece özlü bir şekilde ifade edivermiş olduğunda Arab edebiyatçıları ve Beyan ilmi âlimleri ittifak etmişlerdir. Çünkü bundan önce Araplar'ın bu konuda bazı vecizeleri vardı. Bunlardan bazıları şunlardır:
a) "Bir kısım insanları öldürmek, toplumu diriltmektir." Yine:
b) "Öldürmeyi çok yapınız ki, öldürme azalsın." derlerdi. Bu gibi vecizeler arasında en güzel saydıkları da şu idi:
c) "Öldürme, öldürmeyi yok eder. Yani öldürmeyi en çok ortadan kaldıran şey, yine öldürmedir."
Halbuki "Kısasta büyük bir hayat vardır." prensibinin bundan da birçok yönlerden daha fasih (fesâhatli) ve daha beliğ (belağatlı) olduğu açık ve üzerinde ittifak edilmiş bir husustur. Şöyle ki:
1- Önce, hepsinden daha kısa ve özlüdür.
2- Tekrardan uzaktır.
3- Bunda Bedî' ilminde "tıbak" denen tezat sanatı, "kısas" ve "hayat" kelimeleriyle en güzel ve makul bir tarzda tatbik edilmiş olduğu halde, diğerleri görünürde makul olmayan, imkansız bir çelişki suretindedir.
Öldürmenin yokluğu, öldürmeye; öldürmenin çokluğunun, öldürmenin azlığına sebep gösterilmesi, görünüş itibariyle, bir şeyi kendi yokluğuna sebep göstermek demektir. Bunda ise bazı zevklere göre bir şiir havası olsa bile hiçbir hikmet yoktur.
4- Kısas, öldürmeden bir yönüyle daha genel, diğer yönüyle daha özeldir. Geneldir; çünkü yaralamaları da içine almaktadır. Özeldir; çünkü her öldürmede kısas yapılmaz ve öldürmelerin her çeşidi, öldürmeye engel olmaz. Bilakis saldırı şeklindeki öldürmeler, fitneyi şiddetlendirerek karışıklığa sebep olur.
O halde "öldürme" kelimesi, ahd lâmı ile öldürmenin bir çeşidine yani kısasa tahsis edilmedikçe vecize sahih olmaz. Böyle olunca da kısasın yaralar kısmı haric kalır. Bu bakımdan "Kısasta büyük bir hayat vardır." ifadesi, bu açıdan üç yönden daha beliğdir. Çünkü her yönüyle sahihtir, açıktır, daha kapsamlıdır.
5- Yokluk, menfi bir gayedir. Hayat ise istenen müsbet bir gayedir. Öldürme işinin yokluğu, hayatın varlığını içine aldığından, tabii ki arzu edilir. Bundan dolayı âyet, asıl maksat olan müsbet gayeye delalet ettiği ve dikkati ona çevirdiği için pek yüksektir.
6- "hayat" kelimesi nekire (belirsiz isim) olarak ifade edilmiş bulunduğu için "tenvin-i tazim" ile hayatın bir nevi büyüğüne, yani kamu hayatına, ahiret hayatına ve hayat hakkının büyüklüğüne işareti kapsamaktadır. Diğerleri ise pek ilmî olan bu hukukî ve dinî sırdan mahrumdur.
İşte bunlar gibi daha birçok yönden bu Kur'ân vecizesinin, diğerlerine üstünlüğü, bu kadar geniş mânâsıyla i'câz haddindeki özlü ifadesiyle, Arap edebiyatçılarını büyüleyen sebeplerden biri olmuştur. Kısasın meşru oluşunun güzellikleri de Allah tarafından bu prensiple beyan buyurulmuştur.
İşte böyle içine almış olduğu hayatî güzellikler ve maksatlar itibariyle çok önemli olan kısas, size farz kılınmıştır ki, korunabilesiniz, öldürmeden, kısası ihmal veya kötüye kullanmadan sakınıp, hayatınızı ve yaşama hakkınızı muhafaza edebilesiniz. Bu hayatta kötülükten sakınmakla ahiret hayatında kurtuluşa kavuşasınız.“
Bazıları diyor ki, PKK silah bırakırsa “Terörle Mücadele Kanunu”nu kaldırırız.” Burada iki ihtimal var: Ya PKK silah bıraktıktan sonra Terör, kanunen serbest olacaktır ya da Terörle Mücadele Kanunu gerçekten Terörle Mücadele Kanunu değil. Birinci ihtimal ihtimal dışı. Çünkü bu durumda CİNAYET DURURSA, CİNAYET SERBESTTİR gibi saçma sapan bir söz söylemiş oluruz. Ama koca koca adamların böyle laflar söylemesi ilginç. Bu durumda ikinci ihtimal kalıyor. Terörle Mücadele Kanunu sahte bir kanundur esas amacı terörü engellemek değildir. Terör bahanesiyle ile düşünen insanları toplayıp cezaevine toplama kanunudur. Bu durumda da aslında yalan söylemekteyiz. Terör ismi altında sahtekârlıkla insanları hapse atıyoruz demektir.
Ülkede terör tehditi kalkarsa terör kanunu kalkacakmış. Az sabredin, Türkiye, terörü serbest bırakan ilk ülke olacak. Burası Türkiye ya aklınızı teslim edeceksiniz ya da dürüstlüğünüzü. Allah’ım aklımızı koru!..
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.