Justin BIEBER Türkiye’ye geldi. Gözümüz Aydın!!!

Justin BIEBER Türkiye’ye geldi. Gözümüz Aydın!!! Ancak kavram kargaşası yaşamaktayım. Sorgulamalara itmekte beni gördüklerim, hissettiklerim… İnsanoğlu kendi ürettiği çeşitli aletlerle bazı sesler çıkarmakta. Bunlarla da yine kendi beğeni ölçütlerine göre daha senkronize bir bütün oluşturarak adına müzik demekte. Yine bu müzik denen kavramın içinde bazı sözler söylemekte. -Ki bu sözler günümüzde genellikle, aşkı anlattığını en azından iddia eden, belki belli bir zorlama kafiyesi olan, anlamlı yahut anlamsız sözler bütününden oluşmakta.- Bu sözlerle de birleştiğinde ortaya şarkı dediğimiz kavram ortaya çıkmakta. Tabi birde onların mı şarkıları ürettiği, yoksa şarkıların da bir parçası olduğu dünyaya dayatılan kompakt kültürün mü onları ürettiği tartışılabilecek şarkıcı kavramını da bu kavram beraberinde getirmekte. Mantıki açıdan yaklaştığımızda ilk olarak, özü seslerden oluşan bu işi icra eden insanların oluşturduğu meslek grubu olan şarkıcılarında en dominant özelliklerinin sesleri olması gerektiği sonucuna varabiliriz. Ancak gerçeklikte durum -genelinde kabulü olduğunu düşündüğüm şekliyle- hiçte öyle değildir. Biraz öncede üstün körü değindiğim maddeci kültür yine ortaya çıkmakta ve insan bedenini dahi tüketim dayatmasında bir meta olarak kullanmaktan çekinmemektedir. Bu meta kimi zaman çok genç bir kızın ‘’seksi ’’ bedeni kimi zamanda bir erkeğin ‘’çocuksu, tatlı ’’ suratı olarak karşımıza çıkarılabilmektedir. Bu metaların çeşit çeşit şekilde süslenerek pazarlanması sonucu çok çok çeşitli faydalar! tasarlanmakta ve maalesef görünen köylerden de bu faydalara! ulaşıldığı sonucuna net olarak varılmaktadır. Bu etkilerden hangisini sayarsak sayalım neleri kaybettiğimizi görmemizi sağlayacak ipuçlarını yakalamamız mümkün. Yazının başında da değindim. Yabancı çok popüler bir şarkıcının ülkemize gelmesine, gençlerin demiyorum 10-12 yaşında çocukların bile bir şekilde içine çekildiği dünya da verilen akıl almaz tepkiler, yoğun ilgiler, aşırı lüks, binlerce insan… Farklı bir ruh hali var bu tür durumlarda insanlar da. Dans ismi verilen bazı anlamsız vücut hareketleri yapılmakta konserlerde ve benzeri yerlerde. ‘’Çılgınca kopulmakta.’’ Ve daha sayılabilecek nice farklı kültür yansımaları. Gerçekten kavramlara, yaptıklarımıza biraz dışardan bakmayı başarabildiğimiz de birçok soru işareti oluşabilmekte zihnimizde. Belki hayatımız da normalleşmiş yahut normalleştirilmiş olan en basit durumları, kavramları bile sorgulamamız gerekmekte. İnanç süzgecinden geçirmeme düşüncesine sahipsek dahi en azından mantık süzgecinden geçirebilme yetisine sahip olmalıyız. Yoksa popüler kültürün her süslü sunulan kavramını kabullenip, her bu doğru dediğine sorgusuz sualsiz, sisteminde zorladığı gibi itaat edersek; İnsanı ayırt edici en önemli özellik olan düşünme yetimizi kullandığımızı nasıl iddia edebiliriz.
4 Mayıs 2013 _Mete ÇOBAN