Benim bir dedem vardı, solcuların, kemalistlerin veya islam'a sıcak bakmayan herhangi bir grubun ana haber bültenlerindeki görüntülerine rastlayınca ' seni komünist seni!'' derdi. ben tabi bu adamların hepsinin komünist olmadıklarını çeşitli siyasal görüşlerine sahip olduklarını söylerdim ama dedem gene bildiğini okumaya devam ederdi.

şöyle geçmişe baktığımda dedemin haklı olduğunu görüyorum. çünkü islam dışı her türlü siyasi-sosyal ideoloji, grup veya argümanların atası bir ve ortak düşmanları din'dir. bunlar aslında birbirlerine karşı olduklarını her fırsatta belirtseler de aslında sosyalizm ile kapitalizm öz kardeşlerdir. bu tür ideolojilerin fikir babalarının hepsi de yahudi ve onların mason uşaklarıdır.

sözlerime yabana atmayın kardeşler, dünya çapındaki fitne ideolojilerin neredeyse tamam mı din karşıtı insanlar tarafından ortaya atılmıştır. fransız ihtilalinden tutun, 1, meşrutiyete, feminizm, liberalizm, demokrasi v.s hepsi sekülerist tayfanın eserleridir. günümüzde müslümanlar ise saf duru islam'dan uzaklaştırılmakta ve dininin önüne, ılımlı, liberal, modern, sosyalist, kemalist gibi kavramlar getirilmektedir.

dostlar bir müslümanın dünyalık işi allah'ın emir ve yasaklarının önüne geçemez. siyasi, ekonomik veya grupsal çıkarlar dizginlenmek zorundadır. ben oluşumdan beri gülen cemaatine sıcak bakmamışımdır, nedeni ise fikirsel ayrılıklardır. örneğin cemaat küresel cihad'a sıcak bakmamakta hatta neredeyse vatanlarını savunnan afgan kardeşlerimize terörist gözüyle bakmaktadır. bunu cemaat'in piyasaya sürdüğü sinema filmlerinden anlayabiliyoruz.

konuyu yeterince dağıttık esas konumuz solcu tayfanın sosyal hafızasının silinmeye başladığı gerçeğidir. ak parti, başta büyükşehirler olmak üzere sol damarın kültürel kaynaklarını bir bir kurutuyor, bunda da çok iyi ediyor. sorarım sizlere bir solcunun sosyal hafızası nerede yatar? ben söyleyim; meyhaneler, sinemalar, pub'lar, aşk mekanları v.s bir meyhaneye dokundunuz mu hemen karşınıza bir solcu dikilir, hooop yapamazsın diye bağırır durur. emek sineması kapatılmasın der ama emek sineması boş gişe oynarken kendisi korsan dvd izlemeye devam eder. özetle dostlar solculuk (tabi bundan kastım sadece sosyalizm ve onun fraksiyonlarını benimsemiş insanlar değil, muhafazakarlık karşıtı her insanı solcu olarak nitelendiriyoruz) bu milletin önündeki en büyük engeldir ve bu engel artık tarihin karanlık sayfalarında kaybolmamak için maocusundan kemalistine, kapitalist istanbul sermayesinden mezhepçi mülkiyelilere kadar birçok zıt kutupla ittifak kurma peşine düşmüştür.

Şu anda solcular medya babalarının desteklerini kendilerinden çektiklerinin farkında olacaklar li sosyal medya'ya yöneldiler. burada çeşitli siteler aracılığıyla birşeyler karalayıp duruyor, insanları birşeylere ikna etmeye çalışıyorlar. klavye başında geceleri gündüzüne katıp bir sosyal devrim peşinde ömürlerini tüketiyorlar. avcısından kaçmaya çalışan zebra gibi çırpınışlarını izlemek gerçekten zevk verici. tek isteiğimiz bu sahneleri kaydedebilecek bir tarih belgeselcisi eksikliği.