Mavi Marmara saldırısı…
Ne hazin bir olay, ne hazin bir gün…
O gün gerçekten ben Türkiye cumhuriyeti vatandaşıyım diyen herkesin kan beynine sıçramıştır. En azından benim ki öyle oldu.
Ne demek yahu uluslar arası sularda başka bir devletin gemisine saldırmak. Ne cüretle… kime karşı… kimin haddine… Ben söyleyeyim: Türkiye ’ye, dünyaya kaştı israilin haddine. Evet, yenilir yutulur şey değil. Türkiye bunun üzerine birtakım yaptırımlar uygulayarak tepki gösterdi. Uzun bir uğraşın sonucunda Türkiye israile, istediğini yaptırarak özür diletip tazminatı kabul ettirdi.
Helal olsun Türkiye ’ye, halkına, başbakanına…
İsrail ‘e özür dilettik. Gerçekten çok büyük bir hamle. Uluslararsı arenada bir devletin başka bir devletten özür dilemesi, gerçekten büyük bir gücün işaretidir.
Ama benim anlamadığım şu: acaba İsrail gerçekten özür diledi mi? Eğer dilediyse, bunu neden açıktan, yüz yüze yapmadılar. Kardeşim telefon da özür mü olur. Gerçi sayın başbakanımız sesini duydu ama biz ne ses duyduk ne de görüntü… bunca zamandan sonra özür dilemeyi kabul ettin, bari adam yerine koyda yanımıza kadar gel. Telefonda... O da obamanın isteğiyle (baskısıyla)… bilemiyorum… neyse yine de dünya gündeminde İsrail, Türkiyeden özür diledi diye bir gündem oluştu.
O BİLE YETER…
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
evet kardeşim haklısın