Hamd habibini alemlere rahmet olarak gönderen Allaha. (c.c.)
Salat ve selam ümmetinden gafil olmayan, Nebilerin ulusu Resulü Ekrem (s.a.v.) efendimize olsun .

Sevinç ve hüznü bir arada yaşıyoruz bu gün. Pazar Sohbeti henüz bitmiş, Üstadım bizleri selamlayarak yeni ayrılmış camimizden. Gönüllerdeki ve ruhlardaki mutluluk doruk noktada.

Sırtımı yaslayıp duvara kapadım gözlerimi mütebessim bir eda ile tekrar ettim zihnimde üstadımın sohbetini , o kitapların satır aralarında dahi göremediğimiz, ona özel, hususi ilmi ile biz kardeşlerine yaptığı konuşmayı sizinle paylaşmak istiyorum, lutfedermisiniz ya resulallah.

Çok sevinçliyiz , üstadımız aramızda idi. Hemde tam 11 gün boyunca.
Ya Resulallah, ey gönlümüzün gülü yüreğimizin yangını, derdimizi ancak size anlatabiliyoruz.
Aslında üstadımız 11 yıl aramızda idi. Kıymet bilmeyince, su gibi aktı gitti zaman. Şairin biri söylemiş ya “ne çok severmişim gidince anladım, o serseri gecelerde sana ağladım” diye işte öyle.
Neyse Ya Resulallah, sizi, zatı Âlinizi bu duygusal sözleri anlatmak için rahatsız etmedim. Mubarek üstadımın verdiği bir sohbeti anlatmak için huzurunuzdayım. Gerçek şuki, sohbeti siz bizden daha iyi biliyorsunuz. Ama onu başkalarından dinlemeyi de seviyorsunuzdur umarım.

Ya Resulallah bizden önce öyle ümmetler yaşamış ki, içlerinde bin yıl cihad eden mücahidler, beş yüzyıl ibadet eden rahipler varmış. Ve sen Ya Habiballah ümmetinin ömrünün kısalığından dolayı boynunu bükmüşsün Rabbine, o nur yüzün hüzünlenmesin diye, sevdalı gözlerin yaşarmasın diye Rabbin Kadir gecesini hediye etmiş ümmetine. Senin hatırına. Ya Resulallah hesap ettim 12 sene ihya etsek bin yıl cihad eden ümmetlerin sevabına denk denk gelecek bu mübarek gece.
.
Mürşidim anlatmaya devam ediyor. Allah (c.c.) geçmiş ümmetlere bir ölçü sizin ümmetinize ise 2 ölçü rahmet edecekmiş. Ya Resulallah biz bu merhameti hak edecek, hiçbir şey yapmadık, biliyoruz ki tüm bunların tek sebebi alemlere ancak ve ancak rahmet olarak gönderilişin sebebi iledir.

Ya Resulallah ümmetin derdi Rabbimizin rızasını kazanmak, cennette size komşu olabilmek. Tüm çabamız bu. Nasıl edelimde, Rabbimin rızasına, sizin seviginize ulaşalım diye düşünürken, üstadım Muhammed Emre Hazin devam ediyor anlatmaya.

Kardeşlerim Allahın rızasına kavuşmak için vesileler vardır,
çok ibadet etmek bir vesiledir,
çok cömert olmak bir vesiledir,
cihad eri olmak, nefsi ile kıyasıya savaşmak, haram ve helallere, şüpheli şeylere dikkat etmek birer vesiledir. Ağır ameller değimli? Zor zanaat değimli? Hele hele haramların helal sayıldığı bu günümüzde.

Evet diyorum tüm kalbimle üstadıma, zor zanaat. Ya Nebiallah biz günahkar ümmetlerin ancak farzları yerine getirebilen, çok ibadeti olmayan, cömert olmak bir yana, bir fakiri gördüğünde para vermemek için o fakire bir kulp takıp, tebessümü bile çok görenleriz.
Nefsi ile savaşıp alt etmek bir yana, onun arzu ve isteklerini iştiyakla yerine getirip, sonrada küçük bir iyilikle, onu alt ettiğini sanacak kadar yenik biriyiz. Haram ve helallere dikkat ettiğimizi söylesek acaba kendimizi inandırabilir miyiz. Ey Allahın Resulü ziyanda bir ümmetiniz var. Zarar üstüne zarar eden bir ümmet.

İşte tam bu noktada sultanım boynu yere düşen, kendini perişan bir halde gören kardeşlerinin yüreğine su serpen bir şifre verdi. Tutunabildiğimizde sağlam bir kulp, devam edebildiğimizde Rabbimizin rızasını kazanabileceğimiz bir vesile.

Söyleyimmi ya resulallah, edepsizliğimi mazur görün, çünkü bu haber o kadar kıymetli bir haberki bir çırpıda söylenmiyor. Mürşidim dedi ki
“kardeşlerim Resulullahı canınızdan aziz bilin, Onu öyle bir sevinki “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. (Zümer Sûresi 53. ayet) ayetine mazhar olunasınız” Ya Resulallah şifre şuki “Size duyulacak derin bir sevgi.” Üstadımızın bu sözü, biz hazinlere kuvvet oldu, kudret oldu, gözümüze fer oldu.
Ey Allahın en kıymetlisi, mürşidim son olarakta şunları söyledi ümmetin bir kısmı Resulullaha olan sevgiyi anlayamamakta. Onu nasıl sevmesi gerektiğini bilememektedir.
Kardeşlerim, O’na kendinizi infak etmelisiniz ki sevginiz ispat bulsun,
onun davası uğrunda ashabı güzin gibi malınızı, canınızı, zamanınızı, uykunuzu ve en kıymetlilerinizi feda edinki, sözünüze el hâk denilsin.

Maalesef sultanım uğrunuza hiçbir infakta bulunamadık. Hatta öyle bir haldeki ümmetlerin 3-5 lira ise vereceğimiz anam babam sana feda olsun naraları attık, 300-500 lira olunca vereceğimiz değil anayı babayı, cebimizdeki paramızı bile feda edemedik yolunda.

Ya Resulallah üstadım derki
“kardeşlerim Resulü Ekrem efendimiz nasıl ki dün Mekkede, Medinede bu davaya sahip çıkacak sahabeler arıyordu. Bu günde ruhaniyeti ile bu davaya gönül verecek, dini islamı, Sünneti rasulullahı sırtlanacak ümmetler arıyor.”
Ya Resulallah , biz üstadımın dediği ümmetinden olamayız. Buna güç yetirmeye dağ gibi bir yürek gerek. Ama bu aradığın ümmet vasıfları mürşidimde aynen bulunmaktadır.

Ya Resulallah, Rabbimizden dileğimiz şudur ki,

Sizin sevginizin ümmete ulaşmasında memur olan üstadıma memur olalım.
Basamak olan mürşidime basamak olalım.
Fedai olan sultanıma fedai olalım.
Ya Resulallah sizde amin dermisiniz bu duamıza. O asla geri çevrilmeyen gül kokulu ellerinizle… (Amin)