Geçtiğimiz günlerde Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr Nurşen Mazıcı padişahların doğan çoçuklarının veled-i zina olduğunu belirterek,ne kadar cahil olduğunu ve İslam Fıkıhından bi haber olduğunu bize göstermiş oldu.Bunu Üniversitesinin bir öğretim üyesinin söylemesi ülkedeki eğitimin ne düzeyde olduğunu ne yazık ki gözler önüne serdi.

Nurşen Hanım Hiçbir padişahın cariyesiyle nikahı olmadığını öne sürerek,böylece doğan çocuğun veled-i zina' olduğunu söyleyerek kendisine verilen prof. ünvanın ne kadar hakketmediğini ve cahillikte sınır tanımadığını göstermiş oldu.

Konuya gelicek olursak; “İslâm hukukuna göre nikâh yapmadan cariyelerden çocuk sahibi olunabilir.Bu meşrudur. Bunun meşru olmadığı, ne batıda ne de Osmanlı'da hiç bir zaman tartışılmamıştır.Osmanlı, İslâm hukukuna uygun bir tercihte bulunmuş.Böyle bir yol izlemiştir.Nitekim Kanuni Sultan Süleyman Hürrem Sultanla Nikah kıymak için onun azad etmiş,ondan sonra nikah kıymıştır.Padişahlar cariyelerle nikah kıymazlardı,çünkü onlar özgür değillerdi.Nikah Kıyılması için kişinin hür olması gerekir.Bu Durumda Osmanlı Padişahlarının doğan çoçuklarına Veled-i Zina Demek en hafif tabirle kendini bilmezlik,cahilliktir.Meşhur olmak için Padişahlar Saldırmaktır.....!

Veled-i Zina gayrimeşru ilişki sonucu doğan çocuk anlamına gelir.Osmanlı'da böyle gayrimeşru ilişki olmadığını belirttim. Bu gayri meşru ilişki Avrupa'da var. Kralların bir karısı vardır, bir de metresleri. Metreslerden doğan çocukların, taht üzerinde hakkı yoktur.Kral olamaz Sanırım Nurşen Hanım avrupayla karıştırdı.Padişahlarda böyle bir problem yok. Cariyeden doğan da padişah olabilir. Bu, Osmanlı'nın köle olsun hür olsun her insana önem verdiğini gösterir.”