ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye de Ramazan Bayramı

Muhammet Dede

05 Ağustos 2013 Pazartesi 02:00
  • A
  • A

Önümüzdeki günlerde nasip ise Ramazan Bayramını hep beraber yaşayacağız ama öncelikle Osmanlı da bayram nasıl karşılanır, nasıl yaşanır bunları öğrenelim ve yine eğlenceli bir yolculuğa çıkalım istedim…
Osmanlı'da bayramın gelişi sokakların temizliğinden anlaşılırdı. Bayram dolayısıyla büyük bir temizlik yapılırdı. Halkın ve sarayın bayramlaşma gelenekleri çok ta farklı olmazdı. Sarayda sadece kutlamalar biraz daha resmi olmaktaydı.
Sarayda bayram kutlamaları, arife merasimi, resmi bayramlaşma töreni, bayram alayı aşamalarından oluşmaktaydı.
Bayram arife günü top atışlarıyla başlar bayramın son günü ikindi namazından sonra top atışlarıyla uğurlanırdı. Bayramlar da çocuklar memnun edilmeye çalışılır sokaklara meydanlara çeşitli oyuncaklar getirilir gösteriler yapılırdı.
Devlet erkanının katılacağı bayram namazının nerede kılınacağı ve bayram namazına kimlerin katılacağı, görevli kişiler tarafından defterlere kayıt edilirdi. Yine bu tür uygulamaların, o dönemin sultanının istekleri doğrultusunda sade veya daha görkemli olarak kutlanabildiğini de bazı belgelerden anlıyoruz.
Bayramların en görkemli yaşandığı yer Topkapı Sarayı idi. Teşrifat-ı Kadime denilen saray protokolü gereği Ramazan içinde düzenlenen dini törenlerin yanı sıra bayramdan üç gün önce başlayıp bayram günleri boyunca süren saraya özgü şaşaalı kutlamalar yapılırdı.
Bayramlaşmanın en ilginç sahnesi, vezir-i azamın kubbe altı önünden çavuş başlarının eşliğinde hareketle kürkünün sağ yenini eliyle tutarak alana girmesi, üç adım ilerleyip diz çökerek yer öpmesi, bunu üçer adımda üç kez yinelemesi, tahta yaklaşınca ayağa kalkan padişahın önce sağ, sonra sol ayağını öpmesiydi. Arkadan gelen vezirler ise bir kez yer öperlerdi. Sadece vezir-i azama ve vezirlere özgü olan yer öpme ile yönetimin padişaha bağlılığı vurgulanıyordu. Buna karşılık, şeyhülislam ve ulema tebrik için ilerlediklerinde, padişah ayağa kalkıp her biriyle sünnete uygun bir şekilde tokalaşarak, din ulularına olan saygısını gösterirdi. Yeniçeri ağası ve Ocak ağaları ise padişahın eteğini öperlerdi. Bayramlaşma, teşrifatı efendinin etek öpmesiyle sona ererdi.
Sarayda ise bayram menüsü, çeşitli et yemekleri, zeytinyağlı dolmalar ve börek çeşitlerinden oluşurdu. Baklava, kadayıf, hurma tatlısı, revani, helva çeşitleri ve aşure de en çok tercih edilen tatlılar arasındaydı.
İçecek olarak ise bolca gül, fulya, demir hindi, yasemin, koruk, menekşe, bal, turunç, kavi ve hünnap şerbetleri içilirdi.
Saray için de gerek saray dışında insanlar birbirlerine çeşitli hediyeler verirdi. Osmanlı da bayram olabildiğince güzel geçerdi. Çocuğuyla, genciyle, yaşlısıyla herkes bayramda nasibini alırdı.
Tekrardan böyle güzel bayramlar geçirmek ümidi ile hoşça kalın, dostça kalın, sevgiyle kalın…
Not: Kaynak olarak Anadolu Ajansını kullandığımı hassasiyetle belirtmek isterim.
twitter.com/muhammeddede

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.