Haşmetlü padişahım Yavuz Sultan Selime bir yolculuk yapacağız Devlet-i Aliyye-i Osman’ın dokuzuncu padişahı I. Selim hayatını araştırmaya ve anlatmaya bir ömrün yetmediği bir lider…
Yavuz’u hayatını küçük kesitlerle anlatmaya çalışacağım:
Yavuz Mısır seferinden dönüyordu. Bir ara yanında at süren devrin büyük Alim’i Kazasker İbni Kemal’in atının ayağının altından sıçrayan çamurlar, Yavuz’un üstünü başını perişan etmişti. İbni Kemal utancından ne diyeceğini bilemiyordu. Durumun kötü olduğunu gören Padişah:
- “Hocam, üzülmeyiniz. Bir âlimin atının ayağından sıçrayan çamur dahi bize şeref verir. Öldüğüm zaman bu çamurlu kaftanı sandukamın üzerine koysunlar”
dedi.
Gerçekten Yavuz Sultan Selim öldüğü zaman vasiyeti yerine getirilmiş ve o çamurlu kaftan sandukasının üzerine konmuştu.( Yılmaz Öztuna, Türkiye Tarihi, C. 5, s. 60)
Burada Yavuzun alçak gönüllüğünü, saygısını, ne kadar büyük bir insan olduğunu görmüş oluyoruz. Yavuz, Büyük İskender’in geçemediği çölü 13 günde geçmiştir. 8 senelik padişahlık hayatına 80 seneyi sığdırmıştır. Adeta padişahlığı ateşten bir gömlek olarak giymiştir. Yavuz’un alevileri katl ettiğine dair söylentiler ise külliyen yalandır hiçbir Osmanlı vesikasında böle bir katlin gerçekleştiği yazılmamıştır.
Bu konu hakkında:
‘’Hakikaten anlamıyorum, Yavuz’dan söz edenler neden Şah İsmail hakkında bir beyanda bulunmuyor? Şah İsmail’in öldürdüğü 10 binlerce Sünni’den kimse neden söz etmez? Annesini öldüğüne dair çok ciddi iddialar var. Kafatasından şarap iddiası var. O dönemde Şah İsmail mezhepçilik yapıyor. Hem şeyh hem de hükümdar. Neymiş çok güzel Türkçe şiir yazmış. Ama o dönemde Şah İsmail’in aklı fikri Anadolu’da. Bir de Şah İsmail’in müslümanlığı bizim bildiğimiz gibi bir mnüslümanlık değil. Allah kavaramı da bizim bildiğimiz gibi değil. Şah İsmail kendisini O’nun yanına koymuş. Niye Osmanlı uleması İbn-i Kemal ve Hamze Bey gibi çok ciddi bir âlem ‘Bunlar kâfirdir’ emri verdi. Bunun yanında ‘Osmanlılar kâfirdir’ hükmünü kendisi veren Şah İsmail’de Anadolu’ya gelmiştir. Kendisinin getirdiği bir din var. O kadar ordunun içine girmiş ki Çaldıran yolunda Yavuz Sultan Selim’in çadırına kurşun yağdırdılar. Eğer Yavuz Sultan Selim, gözü kara bir padişah olmasa ve askerin içine atını sürmese ayrı olabilirdi.”(Yavuz Bahadıroğlu)
Araştırmacı- Yazar Yavuz Bahadıroğlu’nun bu sözlerini önemsediğimi söyleyebilirim.
Yavuz Sultan Selim Mısır üzerine yürüyordu. Memluk Sultanı Kansu Gavri, savaşa mani olmak için Moğol Bay adında bir elçi göndermişti. Mısır elçisi Yavuz’un huzuruna silahlı girdiğinden dolayı ve konuşma adabını da bilmediğinden, saçı sakalı kesilip bir uyuz eşeğe de bindirilip, ordugahta gezdirilmişti. Yavuz, Moğol Bay’ı tekrar huzuruna alıp şöyle dedi:
- “Seni öldürmüyorum, çünkü elçiye zeval olmaz. Ancak git efendine söyle, kendisini “Mercidabık”ta bekliyorum... (İ. H. Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C. 2, s. 272)
Bir nebze de olsa bu kesitler Yavuz Sultan Selim hakkında kafamızda bir şeylerin oluşmasına yardımcı olmuştur. Yazımın başında da söylediğim gibi Yavuzu anlatmaya bir ömür yetmez biz ufak bir bilgi olsun diye paylaşım yapalım dedik sürç-i lisan ettiysek affola..
twitter.com/muhammeddede
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.