Kuşçubaşı Eşref adıyla da anılır. Çerkez boylarından Ubıhlara mensup istihbaratçı ve gerilla savaşçısıdır.
Harp okulunun son sınıfında iken Jön Türkler'le ilişkisi yüzünden II. Abdülhamit tarafından Hicaz'a sürgün gönderilmiştir. Sürgünde bulunduğu zindandan kaçıp, 2. Abdülhamit'in baş yaverinin oğlunu üç tabur korumanın arasından kaçırmayı başarmıştır.
Arabistan'da Abdülhamit'e karşı isyan başlatmıştır. Meşrutiyetle birlikte af edilince isyanı bitirmiştir. İsyan sırasında topladığı birlikle Teşkilatı Mahsusa'ya katılmıştır.
1911 de Trablus'u Enver bey ile savunmuştur. 2. Balkan Savaşı'nda Enver bey, Sami Kuşcubaşı,
Cihangiroğlu İbrahim, Süleyman Aseri beyle Çorlu, Tekirdağ, Malkara, Hayrabolu ve Edirne'nin kurtarılmasında yer almıştır.
I. Dünya Savaşı'nda Teşkilatı Mahsusa'nın Arap Yarımadasından sorumlu başkanı olmuştur, Süleyman Askeri Bey'in ölümünden sonra teşkilata başkan olmuştur.
1916 da Hayber'de Faysal'ın 20 bin kişilik ordusuna 40 kişiyle 5 saat direnmiş ve esir düşmüştür. Malta'ya sürgüne gönderilmiştir. Esir değiş-tokuş anlaşmasıyla serbest kallmıştır. Anadolu'ya döndüğünde hemen milli mücadeleye katılmıştır. Kendi yetiştirdiği Çerkez Ethem'le Yunan işgaline karşı savaşmıştır. Adapazarı civarındaki Kuva-yi Milliye başarıları ona aittir. Anadolu Osmanlı İhtilal Komitesi'nin kurucusu olduğuda söylenir.Lozan'dan sonra Yunan ve İngiliz işbirlikçisi olmakla suçlanıp 150'likler listesine girmiştir. 1936'ya kadar vatana girişi yasaklanmış, yasak kalktığı halde "Hicbir zaman af dilemedim, hain degilim ki affedileyim." demiş ve yurda donmemistir. 1950 de Türkiye'ye dönmüş ve 1964 te vefat etmiştir.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.