Olaylar büyüyor mu küçülüyor mu anlamak imkansız…
Polisle halkı karşı karşıya getirmek isteyenler bu sefer başarısız oldu galiba.
Fakat bu da hoş olmadı… Sanki Polis kaçtı gibi bir izlenim oldu.
Olayları başından beri takip ediyordum.
Çok güzel bir şekilde anayasal haklarını sonuna kadar kullanan PARKÇILAR,
polisi görünce sanki düşman gelmiş gibi resmi aracın peşine takıldı.
Araç sadece oradan geçiyordu…
Takılın ey PARKÇILAR takılın…
Tahrikleriniz bu sefer emniyeti etkilemedi galiba.
Siz sövün vatanınızı savunan emniyete.
Fakat bir yerleriniz sıkışınca imdat 155 diyorsunuz.
Gelmezse de biz bu vatanın evladı değil miyiz? diyorsunuz.

Metafizikte boyutlar vardır.
3. 4. 5…
Bu işte boyut atladı. Hem de bilmediğimiz ama beklediğimiz yere.

Parkı mı savunuyorsunuz yoksa isyan mı çıkarıyorsunuz belli değil!
Sloganlarınız hep hükümete yönelik.

Ya hu nerede bu çevreciler?
Onlar bunun farkında.
Bunun çevreyle, doğayla alakalı olmadığını biliyorlar!

Ey halkım! Ey gözünde güneş gözlüğü olan halkım!
Siz de çıkarın şu gözlükleri.
Bakın güneş gitti.
Aman gitsin… Bir de güneşçilerle (Gizli Örgüt) uğraşmayalım.
Yanlış oldu onlar görünmez…
Böyle kıvılcımı ateşler tekrar yuvalarına çekilirler.
Sonra da kardeşi kardeşe kırdırırlar.

Ey güneşçiler! Siz karanlığa tapıyorsunuz!
Gidin ülkemizden! Gidin ki ülkemiz apaydınlık olsun!