Batı felsefesi Antik Yunan döneminden başlayıp günümüze kadar gelen Batılı felsefe anlayışıdır. Özellikle Avrupa’nın ve batı olarak adlandırılan dünyanın 19.yüzyılda felsefe tarihini yazarken kategorize ettikleri düşünce geleneği Batı felsefesi olarak adlandırılır. Platon'dan başlayıp modern zamanlara uzanan belirli bir felsefe yapma tarzı batı felsefesinin ayırıcı özelliği, daha ayrıcalıklı özelliği olarak anlaşılır. Bu eğilim genel bir yaklaşımla " Doğu'da felsefe yoktur " savını ileri sürer. Oysaki batı pisliğini temizlemeye uğraştığı dönemlerde felsefenin ana yurdu doğu toprakları idi. Mısır, Mezopotamya, İran, Çin ve Hint kültürleri tarih olarak çok daha eski olmalarına ve buralarda yaşayan insanların belirli düşünce geleneklerine sahip olmalarına rağmen, Batı felsefesi Antik Yunan dönemiyle birlikte başlatılır ve bunlar dışta bırakılır. Doğu felsefesi, Hint ve Çin felsefeleri dâhil olmak üzere çok önceleri başlamıştır, bu gelenekler etkileşimlerle sürekli varlıklarını devam ettirmişlerdir, ancak Batı felsefesi bu gelenekleri felsefe-dışı sayma yönelimindedir.
Batılıların yaptığı çirkefliği her alanda karşılaşabiliriz. Bunların bir şey üretmekten ziyade karalama kampanyası vardır. Mesela Holywood filmlerinde hiçbir topluluk, Müslümanların çektiği kadar sıkıntı yaşamamıştır. Müslüman dendiğinde (daha çok Araplarla temsil edilen) belli tiplemeler çıkar karşımıza: Uçak kaçıran, bombalama yapan, adam öldüren, terörist. Bu kalıp daha ziyade orta sınıf için çizilmiş bir kalıptır. Aynı sınıftan kadınlara biçilen rol de benzer bir özellik taşır: Erkek tarafından daima ezilen, göbek dansı yapmakta mahir, sindirilmiş, aşktan, sevgiden mahrum yaratıklar olarak resmedilir. Bir de zengin karakterler vardır beyaz perdeye akseden. Onlar da daima milyon dolarlarını harcayacak yer bulamayan şehvet düşkünü, göbekli, muhteris tiplerdir.
Batı felsefesi hiçbir zaman doğunun yani Müslümanları hâkimiyetini kabul etmemiştir. Her daim mağlup olan Batı felsefesi yenilgi hazmedemediği için karalama kampanyası başlatmıştır. Bunun için tarihin her döneminde ellerinden geleni artlarına koymamışlardır. Müslümanların başarılarını her zaman şans eseri olmuş şeyler gibi göstermişlerdir. Kendi başarılarını ise aylarca yıllarca gündemden indirmemişlerdir.
Batı felsefesi son iki yüzyılda dünyada etkindir. En ihtişamlı ( ! ) dönemini yaşamaktadır. Peki, dünyadaki insanları sorunlarını giderebilmiş mi? Tabi ki de hayır. Çünkü bu zamana kadar sömürge fikri tarihin hiçbir döneminde uluslar arası olmamıştır. Dünya tarihinde ilk defa dünyanın tamamını kapsayacak savaşlar olmuştur. Hem de iki tane! Ayrıca batı dışındaki diğer bütün kıtalarda akıl almaz katliamlar meydana getirmiştir. Batı felsefesi anlayacağınız barış, demokrasi, huzur ayaklarıyla dünyadaki insanları sorunlarını çözmek yerine insanları öldürmeyi tercih etmiştir.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
Çok doğru bir tespit.Katılıyorum.